Davacılar arasında menfaat zıtlığı mevcut olup, davada tüm davacılar için aynı vekil tarafından dava açılıp, aynı vekil tarafından dava yürütülmüş olup, mahkemece davacılar vekiline davada çıkarları çatışan taraflardan sadece bir tarafı temsil edebileceği hatırlatılarak, kendisinden davacılardan hangisini temsil edeceğinin sorulması, temsil etmeyeceği davacı veya davacılar için vekillikten kanunen çekildiği kabul edilerek, bunların davayı kendilerinin veya atadıkları takdirde başka vekil aracılığıyla takip edebilecekleri-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-
HGK. 21.05.2019 T. E: 2015/10-2857 , K: 583-
Davacı, maliki bulunduğu binayı Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu ve buna bağlı yönetmelik ve belediye meclis kararına dayanarak davalıya devredip tüm yapı bedelinin ödenmesine ilişkin talebinin özel hukuk hükümlerine tabi kişisel hakka dayalı olduğu, uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görevli mahkemenin adli yargı mahkemesi olduğu-
İcra mahkemesince verilen kararın borçlu vekiline 23.11.2016 tarihli duruşmada tefhim edildiği, borçlu vekilinin İİK’nun 363. maddesi uyarınca süresi içinde 30.11.2016 günü, HMK’nun 342/3. maddesine uygun olacak şekilde istinaf dilekçesini verdiği, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının, borçlu vekiline 12.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği halde borçlu vekilinin istinaf gerekçelerini içeren dilekçesini sunmadığı görüldüğünden, bölge adliye mahkemesince yapılacak işin, HMK’nun 342/3.maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapmak olduğu, şayet, incelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık tespit edilmez ise, işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekeceği, o halde, bölge adliye mahkemesince, süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği halde, incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı tespit edildiğine göre, HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, HMK’nun 352. maddesi gereği usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İlk derece mahkemesince gerekçeli kararda, istinaf yoluna başvurma süresi 10 gün olmasına rağmen, iki hafta olarak belirtildiği- Hakimin, mahkeme kararında kanun yoluna başvurma süresi konusunda tarafları yanıltması halinde bu durum taraflar aleyhine sonuç doğurmamalı ve hak kayıplarına neden olmamalıdır, açıklanan nedenlerle, iki haftalık süre içinde istinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin başvurusu doğrultusunda, istinaf incelemesinin yapılması gerektiği-
Taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmayıp, uyuşmazlık konusu olay ''rehin sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı''ndan kaynaklandığından 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı-
Anayasa Mahkemesi kararı gereğince 3621 s. Kıyı Kanunu'na göre kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığından tapu kaydının iptali davasının, zamanaşımı nedeniyle reddedilemeyeceği, mahkemece mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazın, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca öncelikle idare tarafından belirlenen kıyı kenar çizgisine ilişkin kroki uzman bilirkişisi kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte uygulanmalı, gerek görüldüğü takdirde kıyı kenar çizgisinin bizzat mahkemece belirlenmesinin düşünülmesi gerektiği-
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Emekli sandığı kanununa tabi olarak memuriyette geçen sürenin, istifa nedeniyle ayrılma durumunda kıdeme katılıp katılmayacağı konusunda; 1475 sayılı Kanunun 1927 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin 4 ve 5. fıkralarının, 2320 ve 2457 sayılı Yasalarla değiştirilmiş olması karşısında yürürlükten kaldırılmış kanuna ilişkin olarak içtihadın birleştirilmesi için özel bir neden kalmadığını, ayrıca uygulamanın yeterince açıklık ve kararlılık kazanmadığını, bu durum karşısında içtihadın birleştirilmesine gerek olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.