Davaya konu olayın, davalı abonenin meskeninde bulunan sayaca ilişkin ödenmeyen su fatura bedellerine istinaden yapılan icra takibine, abone olan davalının yapmış olduğu itirazın iptaline dayalı olması karşısında,davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi (mesken abonesi)bulunduğunun anlaşıldığı, 4077 sayılı Yasa'nın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağının öngörüldüğü, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hakkın söz konusu olmayacağı, 4077 sayılı Kanun'un 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanun'un uygulanması gerektiği, hal böyle olunca, mahkemece; 4077 sayılı Kanunun 23. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, tüketici mahkemesi var ise, görevsizlik kararı verilmesi; tüketici mahkemesi yoksa yargılamanın tüketici mahkemesi sıfatı ile yapılması gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile gecikme tazminatının tahsili istemi- Sözleşme ile kararlaştırılandan fazla taraflar yararına kazanım olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak söz konusu kazanım için yapılan proje tadilatı ve tadilat ruhsatlarının ve artan inşaatın, sözleşmede kararlaştırılan mücbir sebep nedeniyle verilecek 1 yıllık ek süre ile bağlı kalınmaksızın, teslim süresine etkisini tespit edilerek teslim tarihinin belirlenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.
Aynı alacaktan dolayı birden fazla taşınmaz üzerinde toplu ipotek tesis edilirse, tüm taşınmazların birlikte takibe konu edilmesi, birlikte satışının istenmesi ve birlikte satış kararı verilmesinin zorunlu olduğu (TMK 850, 873)-  İcra hukuk mahkemesi, "satışın iptali" talebinin kesin olarak reddine karar verse de, satışa hazırlık işlemlerine ilişkin verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazların birlikte satılmasına ilişkin emredici hükmün ihlal edilmeyeceği ve sadece 2 taşınmazın satışının yapılmasının hatalı olduğu- İhale bedeli muhammen bedelin üzerinde olsa da, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazlar aynı takip talebinde yer almasına rağmen, birlikte satışının yapılmaması halinde, şikayetçi borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni olduğu, bu durumda mahkemece, bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerektiği-
Müdahalenin meni, tescil ve tapu iptali gibi taşınmazın aynını ilgilendiren davalarda, taşınmazın değerinin esas alınacağı, harç kaybının da böylece önlenmiş olacağı-
Kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada; fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinde yapılacak takdiri indirim sonucu davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete aykırı sonuçlara sebep olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği; mahkemece bilirkişi tarafından belirlenip, davacı tarafça ıslah edilen alacaklardan daha fazla indirim yapılarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Davacı yanın satıcı olan dava dışı yükleniciden adi yazılı sözleşme ile konut olarak kullanılmak üzere bir adet taşınmaz satın aldığını ileri sürerek,yüklenicinin şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişi olarak açtığı davada; davacının tüketici sıfatını taşıdığından, ayrıca Kanunun 23.maddesindeki; bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıklara Tüketici Mahkemeleri’nde bakılacağı hükmü gözetilip, davada taraf olarak yer almayan yüklenicinin de davada yer alması sağlanabileceğinden davanın Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerekeceği-
Kamu tüzel kişilerinin, yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekeceği-
Kamu adına mutlak butlan sebebine dayalı olarak evliliğin iptali isteminde bulunan Cumhuriyet Savcısının (TMK. md. 146/1) duruşmalara katılımı sağlanmadan yargılama yapılmasının usul ve yasaya aykırı olması gerekeceği-
Kayıt kabul davalarında yetkili mahkemenin iflasta karar verilen yer ticaret mahkemesi olduğu; bu yetki kuralının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, sözleşme ile başka bir mahkemenin yetkili kılınamayacağı ve mahkemece bu hususun re’sen gözetileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.