Davalının mernis adresinin başka bir yer olduğu halde, yapılan tebligatın ilgisiz yerde gerçekleştiği anlaşıldığından, davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğundan ve taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceği-
Yasal danışman atanmasına ilişkin dava kamu düzeni ile yakından ilgili olup dosya içindeki bilgi ve belgeler, taraf beyanları ve tanık anlatımlarına göre kısıtlı adayının kredi kartları ile harcama yapması dışında herhangi bir eylemi olmadığı, bankalara başvuru halinde kredi kartlarının iptali ve sınırlandırılmasının her zaman için mümkün olduğu dikkate alındığında TMK.nun 406. ve 429. maddeleri çerçevesinde tüm deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar vermek gerekeceği-
Davacı, meskenin evlilik içinde iki tarafın katkıları ile alınan ortak mal olduğunu açıklayarak TMK’nun ilgili hükümleri gereği mal rejiminin tasfiye edilerek fazla hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazın yarısının bedeli alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahekemesi'nde bakılacağı-
Muvazaaya dayalı davalarda, davacının icra takibine geçmesine ve aciz belgesi almasına gerek bulunmadığı- TBK.m. 19'a dayalı tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerektiği-
“Borca batık olma” ve “aciz halinde bulunma kavramlarının içeriği” –
Evlilik birliği içinde edinilmiş olup muvazaalı olarak devredilen taşınmazla ilgili diğer eş katkı payının tahsili için tapu iptali isteyebileceği, dava bk'nun 18. maddesine dayandığından genel mahkemede görülmesinin gerekeceği-
İki haklı ihtar sebebiyle kiralananın tahliyesi istemi-
Satış tarihinde belirlenecek ipotek limitine göre takipte limitin aşılmış olduğunun anlaşılması durumunda borçlunun limiti aşan miktar için süresiz şikayet hakkının bulunduğu da nazara alındığında bilirkişi incelemesi ile sonuca gidilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dava dışı Ö. D.’in 3.1.2011 tarihinde davalı şirketten 700,00 TL bedelle satın aldığı cep telefonu için kefil olduğunu ve bu borcun ödendiğini, kefalet sona ermesine rağmen davalı tarafından diğer borçluların bu tarihten sonra yaptıkları alışverişleri için de kendisinin kefilliğine dayalı olarak 8.460,00 TL bedelli takip başlattığını, başlatılan takibin haksız olduğunu ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespitine-
Kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.