Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarından, bu ilkenin dışına çıkılmak istendiği takdirde, bu hususun genel kurulun tartışmasına açıkça sunulması veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça benimsemiş olması gerektiği- Şayet, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın, (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğünün devam edeceği- Mahkemece bilirkişi incelemesine esas olmak üzere kooperatifin defter, kayıt, belgeleri, genel kurul ve yönetim kurulu kararları üzerinde kooperatif konusunda bir uzmanın da dahil olduğu bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yapılarak, asıl ve birleşen dava davacılarının açık ya da zımni bir şekilde kooperatife üye olarak kabul edilip edilmedikleri, üyeliklerinin niteliği, kooperatife aidat borçlarının bulunup bulunmadığı, tapu maliki olan davalılara tahsis edilmiş olan dükkanların tahsis dayanağının ne olduğu, birleşen diğer dava davacısının ya da davalıların hangisinin üstün hak sahibi olduğu tespit edilerek, davacıların üye olduklarının anlaşılması halinde, dava tarihi itibariyle davalı kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmeleri şartıyla tapu iptal ve tescil talebinde bulunabilecekleri hususu göz önünde tutularak bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş ise de, borç likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği, takibe konu alacak miktarına itiraz edilmediğinden takibin miktar yönünden kesinleştiği, davacı alacaklının icra inkar tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kiraya veren tarafından yönetime ödenen aidat bedelinin, rücuen kiracıdan tahsiline yönelik başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemi-
Süre aidat borçlarına dayanılarak yapılan icra takibine ilişkin tebligatların; "Tebligat Kanunu Ek Madde 1'de düzenlenmiş olan apartman yönetimi ve ortak giderler ile ilgili tebligatların yapılmasına dair usul"üne tabi olmadığı ve bu usulle yapılmış tebligatların usulsüz olacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kooperatif aidat borcundan kaynaklanan itirazın iptaline-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kooperatif aidat alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi- Davalının noter aracılığı ile gönderdiği istifa bildiriminin, davacı kooperatife tebliğ edildiği tarihte davalının istifasının gerçekleştiğinin kabulü gerektiği- İcra takibinde istifadan sonraki döneme ilişkin talepte bulunulduğu gözetilerek, davalının daireyi hangi tarihte sattığının tapu kaydı celbedilerek belirlenmesi, davacı kooperatifin tüm kayıt, defter, belge ve dayanakları ile bilançosu, gelir-gider cetvelleri, yönetim ve denetim kurulu raporlarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan ya da anasözleşme gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü'nden celp edilerek, kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılması, davalı, istifadan sonra konutu kullanmaya devam etmiş ve genel hizmetlerden faydalanmış ise, bu faydalanmanın karşılığı olan genel giderlerden, ihtarname ile temerrüde düşürülmüş olması halinde, temerrüt tarihi ile ödeme tarihi arasındaki yasal oranda işlemiş temerrüt faizinden sorumlu olduğu, yani, davacı kooperatifin sadece bu miktarı, BK'nın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talep edebileceği gözetilerek, davalının kooperatife borcu olup olmadığının tespiti gerektiği-
Mahkemece karar tarihinden sonra yürürlüğe giren yasal düzenleme çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, işlemiş ve işleyecek temerrüt faiz oranı ve miktarı bakımından gerektiğinde bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Taraflar arasında kooperatif üyeliği ilişkisi devam ettiği sürece aidat borcunun devam edeceği ve gecikme halinde BK'nın 117 vd. maddeleri gereğince gecikmeden kaynaklanan zararın tahsili gerektiği, zamanaşımı def'inin yerinde olmadığı, alacak miktarının yargılama sonucu belirlendiği ve likid olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesinin isabetli olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.