Limit ipoteği akdine dayanılarak alacaklı banka kullandırdığı gayrınakdi kredi (teminat mektubu kullandırılması) nedeniyle doğmuş komisyon ve sigarta pirim alacağı bedelinin tahsili ve mer’i teminat mektubu bedelinin depo edilmesi amacıyla, aldığı ipoteğe istinaden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı takipte, borçlunun teminat mektuplarının süreli olup süresinde risk gerçekleşmediğinden doğmuş bir borcun bulunmadığı gerekçe yapılarak takibin iptali istemi karşısında, mahkemece bilirkişi vasıtası ile yapılan hesaplamada tesbit edilen nakdi borç için takibin yapılabileceğinin kabulü yerinde ise de, satışla ipotek sona ereceğinden bakiye satış bedeli üzerinde alacaklı bankanın rehin hakkı olduğu gözardı edilerek teminat mektubuyla ilgili depo kararı istemi yönünden takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, ekinde hükmedilen, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmayacağı-
Alacaklı takip dayanağı çekin ileri tarihli düzenlendiğini İİK.nun 169/a maddesi uyarınca yazılı nitelikte bir belge ile ispatlayamadığından,mahkemece itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu aleyhine başlatılan şikayet konusu takip tarihinin verilen mühlet kararı sonrasında olduğunun anlaşıldığı- Her ne kadar mahkeme tedbir kararında takiplerin durdurulmasına denilmişse de aynı fıkrada İİK 294 maddesinin de yazıldığı, İİK 294'ün açık hükmü karşısında mahkemenin durma şeklindeki tedbir ara kararının hüküm ifade etmeyeceğinin açık olduğu- İlk derece mahkemesince; İİK 294. maddesine göre mühlet içinde hiç bir takip işlemi yapılamayacağı hükmü gereği, şikayet konusu takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması olup, bu durumun hukuk düzeni tarafından korunmayacağı-
Vesayet altındaki kişinin, vasinin açık veya örtülü izni veya sonraki onamıyla ve ayrıca vesayet makamının izniyle kambiyo senedi düzenleyebileceği—
Alacaklıların takip konusu ilamda belirtilen taşınmaza yeniden tecavüz etmeleri halinde İİK.30. madde uyarınca mahkemeden ayrı bir karar almaya gerek olmadan önceki ilam hükmünün zorla yerine getirileceği,ilamın infaz olduğundan ve yeniden infazının istenemeyeceğine ilişkin olarak karar verilmeyeceği-
«Kısa karar»la, «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde -10.4.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. gereğince- çelişkinin giderilmesi için, eski kararla bağlı olmaksızın yeniden karar verilmesi için, icra mahkemesi kararının bozulması gerekeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.