İcra mahkemesince "çek hamilinin kim olduğu"nun, muhatap bankadan veya muhataba vekaleten çekin ibraz edildiği bankadan araştırılarak alınacak cevaba ve gönderilen çek fotokopisine göre saptanamayacağı, bu hususların çek aslı üzerinde inceleme yapılarak araştırılması gerekeceği-
Alacaklının İdare'ye yazılı başvuru yaptıktan sonra, İYUK 28/1 maddesinde belirtilen 30 günlük süre içerisinde ödeme yapılmaması üzerine takip başlatmasında hatalı bir yön bulunmadığı-
İcra müdürlüğünce yapılan işlemlerin ilama uygun olup olmadığını belirlemek bakımından, mümkünse dayanak ilamdaki bilirkişilerden de yararlanılarak mahallinde keşif yapılarak, olunacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra emrinin tebliği üzerine, borçlunun 7 gün içinde icra mahkemesine başvurarak takip konusu borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği-Takip dayanağı kredi borç sözleşmesinin, "ilam" mahiyetinde bir belge olup olmadığının araştırılması ve ilam mahiyetinde belge olduğunun tespiti halinde, borçlunun şikayetinin İİK. mad. 33/1 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği-
Takas ve mahsup iddiası kural olarak; takasa konu alacağın İİK mad. 68'deki belgelere dayalı olması veya bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması ya da alacağın ilama bağlanması hallerinde dikkate alınacağı ve takas talebini icra mahkemesine beyan edebileceği gibi, bu başvurusunu icra dairesine de sunabileceğinden, borçlunun takas talebi yönünden işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kabulün, “kesin bir hükmün hukuki neticeleri”ni doğuracağı–
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte alacaklının İİK. 43 gereğince, harç vermeden takip yolunu değiştirerek genel haciz yolu ile takibe geçemeyeceği–
«Rakamla ve yazıyla gösterilen bono bedelleri arasında fark bulunması halinde, yazıyla gösterilen bedele itibar edileceğini» öngören TK’nun 588. maddesinin bonoda iki ayrı vâde tarihinin bulunması halinde uygulanamayacağı (yani; bu durumda yazıyla belirtilen «vâde tarihi»ne itibar edilemeyeceği ve bononun geçersiz olacağı)-
İş mahkemesi ilamına dayalı olarak alacaklının müteselsil borçluların hepsine veya dilediği birine karşı takip açabileceği- Şikayetçi borçlu ile diğer takip borçluları arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmadığı-  Şikayetçi borçlu şirketin iflasına karar verildiği, iflas kararının kesinleştiği, takibin ise iflas kararının kesinleşmesinden sonra başlatıldığı anlaşıldığından, şikayetçi müflis şirket yönünden takibin iptali gerektiği- "Takipte müflisin mecburi takip arkadaşı olarak birden fazla borçlu ile takip edilmesi halinde, müflis hakkındaki takibi ayırmak ve durdurmak mümkün olmadığından, müflis dahil bütün mecburi takip arkadaşları aleyhine başlamış olan takibe devam edilmesi gerektiğinin" kabul edilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.