634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinde sayılan durumlar dışında apartman yöneticisinin aktif ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığı–
İtiraz edilmeyen bir ihtarname ile alacakların 68'deki belge veya ilam niteliği kazandığı, alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediğinin, alacağın muaccel olup olmadığının, ne kadar miktarının tahsil edilebilir olduğunun, faiz miktar ve oranlarının tespitinin, Tüketici Yasa'sı koşullarında yargılama yapılmasını gerektireceği, bu durumda İİK'nun 68/b ve İİK'nun 150/ı. maddesinin tüketici kredilerinde uygulama olanağının olmadığı-
Takip dayanağı bono üzerinde teminat amaçlı verildiğine yönelik herhangi bir kaydın olmadığı, borçluların itirazlarına dayanak yaptıkları sözleşmede de takip dayanağı bonoya tanzim ve vade tarihi ile miktarı gösterilmek suretiyle yapılmış bir atfın da olmadığı, o halde, borçlular itirazlarını İİK'nun 169/a-1. maddesine uygun bir belge ile ispat edemediği gibi alacaklının da takip dayanağı bononun teminat senedi olduğuna yönelik bir kabul beyanı bulunmadığından mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereği- Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı- Düzenlenme yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmadığı- Senette bulunması zorunlu olan düzenlenme yeri yazılı değil ve senedi düzenleyenin adının yazılı olduğu yerde de düzenleme yeri bulunmuyor ise, TTK'nun 702. maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin (idari birim adının) senette yazılı olsa dahi senedin o yerde düzenlenmiş sayılamayacağı- Düzenlenme yeri belirlenmeyen belgelerin kambiyo vasfı bulunmadığı-
Ayakkabıları teslim almayarak zararın artmasında davacının ortak kusurunun bulunmadığı ve haksız haciz nedeniyle oluşan zarar miktarından BK'nin 43 ve 44. maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılmasına gerek olmadığı-
Takip konusu senedin arka yüzünde, “İş bu senet teminat senedidir. İşbu senet .......... tarihinde ........... ili, .......... İlçesi ......... parselde bulunan gayrimenkul satışına istinaden tanzim edilmiştir" ibarelerinin bulunduğu, dolayısıyla senedin hangi ilişkinin teminatı olduğunu da açıklayacak şekilde teminat olarak verildiğinin, bunun yanında dosyada mevcut ............. tarihli ek protokol ve alacaklının ............... tarihli cevap dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde senedin teminat olarak verildiğinin, senedin arka yüzünde yer alan şerh ile bahsi geçen beyan ve belgelere göre, veriliş nedeninin taşınmaz satım sözleşmesi olduğunun anlaşılması karşısında, senedin, Türk Ticaret Kanunu'nun 776/1-b maddesinde belirtilen "kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi" unsurunu taşımadığı dolayısıyla kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının anlaşıldığı, o halde, mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takip borçlusu tarafından alacaklı aleyhine açılan icra takibinin iptali davası ve menfi tespit davasının, istihkak davasında bekletici mesele yapılarak, davaların kesinleşmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Dayanak bononun rakam ile değer belirten bölümünde tahrifat yapıldığı bilirkişi raporuyla saptandığına göre, bononun yazı ile değer belirten bölümüne itibar edilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli olduğunun kabulünün gerekeceği-
Menfi tespit davası-
Dava dışı şirket müdürü şirket kararı ile (5) yıllığına şirket müdürü olarak seçilmiş ve bu husus Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş, takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle müdürlük görevinin sona erdiği ve bu nedenle de davacı şirketin sorumlu olmayacağı ileri sürülmüşse de davacı şirket tarafından adı geçen kişinin daha sonra yeniden müdür olarak seçildiğinden, davacı şirketin dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığı yolundaki iddianın dürüstlük kuralına aykırı olduğu- Kambiyo senetlerinin ticari defterlere kaydedilmesi zorunluluğu bulunmadığından defterler üzerinde yaptırılan inceleme sonucuna göre taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.