6762 sayılı TTK.'nun 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanun'un 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresinin 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıl olduğu- İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33a/1. maddesine göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasının resmi belgelere dayalı olarak inceleneceği-
Gerekçeli kararda "davacı ile dava dışı alacaklı arasındaki icra takip dosyası hakkındaki açıklamada kopukluk bulunup bulunmadığı" ve ceza dosyasının yeterince incelenip incelenmediği, buradan varılacak sonuca göre asıl davanın reddine yönelik gerekçenin yeterli olup olmadığı-
Takip konusu çekte keşide tarihinin "21.4.2007" iken, çizilerek "22.3.2007" olarak düzeltilmiş olması ve bu düzeltme yanındaki paraf imzasının şirket yetkilisine ait olmadığının saptanması halinde, çekin gerçek keşide tarihinin “21.4.2007” olduğunun kabulü gerekeceği ve bu çekin ibraz süresinin bu tarihe göre hesaplanması gerekeceği-
Dosyanın incelenmesinde icra emrinin 11.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği ödemenin 17.09.2014 tarihinde yapıldığı, takipten önce yapılmış ödeme bulunmadığından borçlunun takip masraflarından ve icra vekalet ücretinden de sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği-
iflasın ertelenmesi isteminde bulunan ve hakkında tedbir kararı verilen şirket ile hakkında takip yapılan borçlu şirketin aynı şirket olup olmadıklarının ticaret sicil müdürlüğü'nden sorulmadan sadece şirket ünvanlarının birebir örtüşmediği gerekçesiyle karar verilemeyeceği-
Borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan,haklarında birlikte takip yapılması gerekeceği- Şikayetçinin süresi içinde itirazda bulunarak takibi durdurmuş olmasının, şikayet yoluna başvurmasına engel olmayıp, ileri sürülen hususlarda icra mahkemesine başvurmakta hukuki yararı varsa, şikayetin inceleneceği-
Takip tarihinde ölü olan borçlu hakkında takip yapılamayacağı ve bu takibin mirasçılara yöneltilemeyeceği—
“Bonolardan birinin vadesinde ödenmemesi halinde sonraki senetlerin de istenebilir hale geleceğini” öngören sözleşmelerin (muacceliyet sözleşmelerinin) taraflar arasında geçerli olacağı-
Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK'nun 170. maddesi kapsamında imzaya itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olduğu-
Borçluların mirası reddetmeleri sebebiyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.