Mahkemelerin sair kararlarının yanı sıra somut olayda bir işin yapılmasına ya da belli bir meblağın ödenmesine ilişkin olmak üzere verdiği eda hükmü içeren kararlarının ilamlı icraya konu edilebileceği-
Borçlunun şikayet dilekçesine eklediği senet fotokopisinin arkasında "İş bu fotokopi aslının aynısıdır. C.başsavclığınca .. sayılı dosyasına ait olduğu tasdik olunur." kaşesi bulunduğundan ilgili savcılık dosyası incelenerek oluşacak sonuca göre şikayete ilişikin  bir karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi isabetsiz ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
4077 s. K. 10. maddesi kapsamında olan tüketici kredisi sözleşmelerinin kefilleri yönünden İİK. mad. 68/b'nin uygulanamayacağı, kefilin bu hususu şikayetinin süreye tabi olmadığı- Duruşma yapma hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de (İİK. mad. 18); anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerektiği-
Takip dayanağı asliye hukuk mahkemesinin ilamının, haksız fiil (yaralama, tehdit ve hakaret) sebebiyle açılan manevi tazminat davasına ilişkin olup, tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmadığı, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkilediği anlaşıldığından anılan ilâmın kesinleşmeden takibe konulmasının mümkün bulunduğu-
Takip başlatan alacaklı tarafından, temlik alacaklısı konumundaki şirketlere yapılmış herhangi bir temlik işleminin dosya içerisinde mevut olmadığı görüldüğünden, mahkemece, varlık yönetim şirketlerinin devir ve birleşme işlemlerinden önce ilk temlik alacaklısı konumunda olan A.Ş’ye, takip alacaklısı A.Ş tarafından, yapılmış bir temlik işleminin olup olmadığı araştırılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 150/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, borçlunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yaptığı itirazların hukuki sonuç doğurmayacağı-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, satış işlemlerinin iptaline ve satışın durdurulması ile İİK.’nun 264. maddesi uyarınca alacaklının huzurunda haciz yapılmış olmasına rağmen 7 gün içinde esas takibe geçilmemiş olması nedeniyle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığının tespiti ile takibin iptaline yönelik olduğundan; icra mahkemesince başvurunun sadece satışın durdurulmasına ilişkin kısmı hakkında karar verilemeyeceği-
Evlenmenin kişiyi ergin kılacağı, babanın çocuğuna bakma mükellefiyetinin onun ergin olmasıyla sona ermesi gerekeceği; ancak küçük ergin olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisinden yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabileceği-
Takibe dayanak ilamda “müşterek müteselsil” şeklinde sorumluluk belirtilmediğine ve “davalılardan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulduğundan, ilamda iki davalının yer aldığı dikkate alınarak hükmün bazı bentlerinde yer alan alacaklar yönünden takibin ½'sinin iptali gerekirken şikayetçi yönünden takibin tümden iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.