Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin istemin İİK'nun 71/2.ve 33/a maddelerine dayanması halinde,bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesinin gerekmediği-
Mahkemece, borçluların borca itirazı kısmen kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin borçlular yönünden kabul edilen miktar yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerektiği-
Mecra hakkı tesis edilecek taşınmazların tapulu olması gerektiğinden bilirkişi raporuna göre mecra hakkı tesisin edilen yerin Hazineye ait ve tapusuz olduğu anlaşılan su arkından geçirilmesine karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Kural olarak borçlunun itiraz hakkı kendisine ödeme emrinin tebliği ile doğarsa da, borçlunun, kendisine ödeme emrinin tebliğini beklemeden -alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesini taşıması halinde- icra mahkemesine yapacağı itirazın (ve şikayetin) icra mahkemesince «süreden ret» edilmeden inceleneceği—
İİK.’nun 71. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken İİK.’nun 33. maddede “itfa nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi halinde” ayrıca “inkar tazminatı” öngörülmemiş olduğundan, mahkemece iptal kararı ile birlikte “inkar tazminatı”na da hükmedilemeyeceği-
Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ödenebilmesi için serbest meslek makbuzunun ibrazına ilişkin bir hüküm bulunmadığından ve kuruma başvuru yapıldığı yönünde ise yanlar arasında bir ihtilaf söz konusu olmadığından takibin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Takibe konu bononun, vade tarihinden itibaren üç yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu- Haciz talebi de bir icra takip talebi olduğundan haciz talebinde bulunulması ile zamanaşımının kesileceği-
Takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemeyeceği- Şikayetçinin , "ipotek verenin takipte borçlu olarak gösterilmesi gerekirken bunun yapılmadığından bahisle takibin iptali" istemine yönelik şikayetine ilişkin verilen kararın temyizi üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılamayacağı-
Takip talebinde alacaklının, adresinin yazılı olmamasına rağmen ekli vekaletnamede alacaklının yerleşim yeri adresinin mevcut olması halinde İİK mad. 58/1'deki koşulun yerine getirildiğinin kabulü gerekeceği- Bu eksikliklerin her zaman tamamlanması mümkün olup, takibin ve ödeme emrinin iptalinin gerekmeyeceği-
3091 sayılı Kanun uyarınca verilen “müdahalenin men’i”ne dair kararların infazının idari makamların görevine girdiği; ancak alacaklının yetkili makam nezdinde yapılan ve belgelenen bu iş nedeniyle sarf ettiği masrafların icra dairesi kanalı ile tahsilini isteyebileceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.