Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacak olup rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edilebileceğinin gözetilmesi gerektiği-
Kambiyo senedinin bedelinin hem yazı ile ve hem de rakam ile gösterilip, bu iki bedel arasında fark bulunması halinde, yazı ile gösterilene itibar edileceği; bedel, bonoda rakamla “12.500” TL. olarak gösterildikten sonra, yazı ile “On iki beş yüz” TL. olarak yazılmış ise, bononun miktarının yazı ile bono metnine yazılırken “bin” kelimesinin maddi hataya dayalı olarak yazılmamış olduğunun kabulü gerekeceği ve bu bonodaki “alacak miktarı”nın “12.500” TL olduğunun kabulü gerekeceği-
Takibe konu taşınmaz hakkında açılan tasarrufun iptali davasında yer alsa da, icra takibinin tarafı olmadığı görülen şikayetçinin takibin iptalini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
Çekteki ibraz kaşesinin geçerli bir kaşe olmadığı dolayısıyla çekin şikayetçi borçlu tarafından alacaklıya ciro edildiği bu haliyle ciro zincirinin tam olup alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşıldığından, borçlunun alacaklının takip hakkı bulunmadığı yönündeki şikayetinin reddi gerekeceği-
Borçluya ödeme emri gönderilmeden (ve takibin borçlu hakkında kesinleşmesi sağlanmadan) haciz yapılamayacağı-
Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ve borca itiraz, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında olup anılan itirazların da yasal beş günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesinin aynı kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılması gerekeceği-
Karar tarihinden önce yapılan ödemelerin, bu ilamla ilgi yargılama sırasında ileri sürülüp karara bağlanması gerektiği; takip hukuku yönünden değerlendirilebilecek nitelikte ödemeler olmadığı-
Alacaklının, keşidecinin cirosundan önce cirosu bulunan lehtarı takip hakkı bulunmadığından, mahkemece, borçlunun buna ilişkin şikayetinin kabulü ile borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Bağımsız bölümlerin tümü için ayrı ayrı kat irtifakı kurulmuş olmasına rağmen, hepsinin malikinin aynı şahıs olması halinde, bu kişinin «yönetici» sayılacağı ve bu sıfatla genel gider alacağına ilişkin icra takibi yapabileceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.