Davanın esası hakkında sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için yeminli mali müşavirler odasından tesbit edilecek üç kişilik bilirkişi marifetiyle dosyadaki belgeler, tarafların mali kayıtları üzerinde yeniden inceleme yaptırılması sözleşmenin kira parasını düzenleyen özel hükmü de dikkate alınarak eksik ya da fazla ödeme olup olmadığı araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı kiralayan tarafından yapılan tahliye istemli kira alacağına ilişkin takibe itiraz edilmesi üzerine, alacaklı kiralayanın 'tahliye' istemeksizin genel mahkemede 'itirazın iptâli davası' açabileceği–
Davacının, 26.08.2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile, ödenmediğini iddia ettiği kira bedellerinin tahsilini istediği; yasal ödeme süreli ödeme emrinin davalı borçluya 28.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak, İİK'nun 269/a maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 315.maddesi gereğince otuz günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden tahliye davasının 08.09.2015 tarihinde açıldığı, bu haliyle, davacı tarafından ödeme süresi beklenmeden İcra Mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamayacağından mahkemece tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlu itiraz dilekçesi ile kabul ettiği kısma ilişkin olarak icra dosyasına ödeme yaptığı ve davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük süre içerisinde olacak şekilde “Nisan Ofis Kirası” açıklaması ile  ödeme yapıldığı, davacının takip ile kira alacağı ile birlikte kira farkı alacağının da tahsili talep ettiği olayda, raporda eksik ödeme 10.487,00 TL olarak gösterilmiş ise de, bilirkişi tarafından talep edilen dönemler ile itiraza uğrayan alacak kısmı ile sınırlı olarak inceleme yapılması gerekirken sözleşmenin başından itibaren hesap yapılmasının hatalı olduğu- Dava tarihinden önce yapılan ödemelerin de gözardı edildiği, bu haliyle bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı- Mahkemece, takip talebi ile istenilen alacak kalemleri göz önünde bulundurularak alacak miktarının belirlenmesi, davalı tarafın 2 aylık ödemelerinin hangi ay kira ödemesi kabul edildiğinin davacıdan açıklattırılması ve davalının ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde ve dava tarihinden önce yaptığı ödemeler ve itirazın kısmi olduğu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davalarında borçlu, icra takibinde yaptığı itiraz sebepleri ile bağlı olmayıp yeni itiraz sebepleri de ileri sürebilir. Kira ödemelerine ilişkin olarak banka dekontlarındaki ödeme miktarları ile ait olduğu belirtilen ayların kira miktarları arasında tam bir uyum bulunmadığından bu konuda taraflar isticvap edilerek açıklayıcı bilgi alınmalı; yapılan fazla ödeme varsa dava konusu aylara mahsup edilmelidir. Davalının süresinde olmayan ve takas def’ini içeren cevap dilekçesine karşı davacı, savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olduğunu öne sürmediğine; davalı icra takibine itirazında da depozitonun takas edildiğini açıkça bildirdiğine göre, bu savunmanın üzerinde durulması gerekeceği-
Çekişme konusu taşınmazın aile konutu olduğu tarafların kabulünde olup, her ne kadar davalıya çalıştığı kurumca lojman tahsis edildiği bildirilmiş ise de davalının bu tarihten sonra sözü edilen lojmanda ikamet ettiği saptanamadığından ecrimisilin başlangıç tarihinin boşanmanın kesinleştiği tarih olarak kabul edilip bu tarihten itibaren dava tarihine kadar hesaplanması gerektiği- Taraflarca delil olarak dayanılmayan ve tanık olarak gösterilmeyen bir kişinin beyanının esas alınarak hükmün gerekçelendirilmesinin isabetli olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Çekişmeli taşınmazın bir bölümünü davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullandığı bilindiğinden ve davacı adına tescil edilme tarihinden sonra 8 sene içinde ecrimisil istendiği anlaşıldığından taşınmaz niteliğine uygun ecrimisil hesabının yapılması ve isteğin kabul edilmesi gerektiği-
İcra ve İflas Dairelerinin yaptıkları işlemlerin kanuna veya hadiseye uygun düşmemesi halinde İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca bu işlemlere karşı icra mahkemelerine şikayet yoluna başvurulabileceği; icra müdürlüklerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermeyecekleri-
Şartlar değişmediği ve özel nedenlerin varlığı iddia ve ispat edilmediği sürece, kira sözleşmesinde olağan rayice uygun olarak kararlaştırılan kira parasına, Üretici fiyat Endeksinin 5 yıl için artırımı esas alınarak bulunacak kira parasının o dönemin hak ve nesafet kurallarına uygun ve aşırı olmayan bir kira parası olduğu ilke olarak kabul edilmesi, beş yıldan sonra ise, taşınmazın boş olarak yeniden kiralanması halinde getirebileceği kira parası bilirkişi marifetiyle belirlenerek, mahkemece bu miktar gözönünde bulundurulup hak ve nesafete uygun bir kira parası takdir edilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.