Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceğinin vurgulandığı- Ecrimisilin, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarar olduğu, bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirleyeceği, haksız işgalin, haksız eylem niteliğinde olduğu- Ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlayacağı- İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
Tereke hakimliği kararı ile Hazine’ye geçmiş olan miras için, Ha-zine aleyhine «miras sebebiyle istihkak davası» açılıp kazanılmadan, sadece veraset belgesi alınarak, alacak davası açılamayacağı-
Ariyet sözleşmesine dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamayacağı- Davacı üçüncü kişi, dava dışı şirket ve borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları ile tarafların sunduğu fatura, sevk irsaliyesi, sözleşmelere ilişkin tüm kayıtların getirtilerek davacı üçüncü kişi, dava dışı şirket ile haciz mahallinin bir kısmının kullanımı için kira sözleşmesi ile depolama sözleşmesi yaptığını iddia etmiş olduğundan anılan sözleşmelerin gerçekliğinin belirlenmesi açısından kira bedeli ve depolama hizmet bedeli fatura ve varsa ödemelerinin defter kayıtlarında yer alıp almadığının araştırılması; mahcuzlar bakımından ise dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunun sadece stok durumu nazara alınarak düzenlendiği anlaşıldığından, davacı tarafından sunulan fatura ve sevk irsaliyelerinin ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığı, mahcuzların fatura ve sevk irsaliyeleri ile uyumlu olup olmadığı, davacı üçüncü kişi ile borçlu ve dava dışı şirket arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı hususlarının belirlenmesi için bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, ayrıca taraflarca dava ve cevap dilekçesi ile birlikte tanık deliline dayanıldığı, davalı alacaklı tarafından cevap dilekçesinde isim ve adresleri bildirilen tanıkların dinlenip karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemi-
Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı kiracıların kira bedelini ve işletme giderini gönderilen ihtara rağmen ödemediklerini belirterek 12.536,56-USD kira alacağı ile 3.988,75-TL işletme alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istediği; mahkemece istemin kısmen kabulü ile davalılardan H.H.in kira borcunun 2.888,96 ABD Dolar, işletme gideri borcunun 1.998,08 TL, B.Ş. in sorumlu olduğu kira borcunun 8.601,97 ABD dolar, işletme gideri borcunun talep ile bağlı kalınarak 2.000,67 TL olduğunun tespitine, karar verildiği; bu durumda davalılardan H.H.hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen reddedilen kısım ile ilgili davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığı-
Davacı alacaklı kiraya veren, borçlunun takibe itiraz etmemesi üzerine kesinleşen takip nedeniyle 10.06.2015 tarihinde açtığı dava ile tahliye isteminde bulunduğundan, mahkemece, işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Kiraya verilen musakkaf yerlere ilişkin uyuşmazlıklara 6570 s. Kanun hükümleri uygulanmakta olup, gayri musakkaf taşınmaz malların ise BK. hükümlerine tabi olacağı, kiralanan taşınmazın, niteliği itibariyle 6570 s. Kanunun uygulama alanı içinde bulunması durumunda asıl olanın, kira müddetinin sonunda da kira akdinin devam etmesi olacağı, BK.'ya tabi olan yerlerde ise, akdin kural olarak sözleşmede öngörülen süre hitamında sona ereceği ve kiralananın kira parası hakkında taraflar arasında anlaşmazlık bulunması durumunda, kira akdinin asli unsurlarından olan, kira bedeli konusundaki uyuşmazlık nedeni ile artık devam eden bir kira sözleşmesinin varlığından söz etme olanağının bulunmayacağı- (Not: 6570 s. Kanun, Yeni TBK.'da düzenlendiği için; bu kanun yürürlükten kaldırılmış olup, her türlü kira ilişkisine Yeni TBK. hükümleri uygulanacaktır.)
BK’nın 336. ve İİK’nın 270 inci maddelerinden bahisle, hapis hakkı için defter yapılması geçici hukuki koruma niteliğinde olup defter yapılması sırasında taşınırların değerinin belirlenmesinin, takipten sonra satışa hazırlık için yapılan kıymet takdiri ile aynı nitelikte olmadığı, alacaklının hapis hakkının “İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedeli” ile sınırlı olduğu, bu sınırın aşılıp aşılmadığının tespiti için kıymet takdiri yapıldığını, bu bakımdan alacaklı tarafından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildikten sonra icra müdürlüğünce satışa hazırlık için taşınırların kıymet takdirinin yapılması gerektiği, takipten sonra kıymet takdiri yapılmadığına göre borçlunun defterde belirtilen değerlerin hatalı olduğuna yönelik şikayetinin reddine ilişkin .............. İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile kıymet takdirinin kesinleştiğinin söylenemeyeceği, takip konusu taşınırların kıymet takdiri yapılmadığından İİK’nın 150/f maddesi uyarınca alacaklıya geçici rehin açığı belgesi verilmesi koşullarının oluşmadığı-
Kira bedelinin tespiti ve tazminat istemi-
3. HD. 21.03.2016 T. E: 3352, K: 4197-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.