Kiralananın iki anahtarından birisinin davacıya verilmesinin tahliye anlamına gelmediği gibi, kiralayanın kiralanandaki kendine ait olan bir takım menkul malları satışa çıkarmasının da sözleşmenin sona erdirildiği yönünde yorumlanamayacağı-
Davacı vekilinin itirazın kaldırılmasını isterken her ne kadar sunulan ödeme belgesinin sahteliğinden bahsetmiş ise de aynı dilekçede belgede imzası bulunan kişinin alacaklı şirketin yetkilisi olmadığını, dolayısı ile ödemenin yapılmış sayılamayacağını ileri sürdüğü, bu ödemenin alacaklı şirket yetkilisine yapılıp yapılmadığını araştırmanın icra hukuk mahkemesinin yetkisinde olduğu- Alacaklılar vekili tarafından 30 günlük ödeme süresi dolmadan icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulduğundan tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 04.02.2019 T. E: 2018/2945, K: 950-
Kira sözleşmesinde kira bedelinin muayyen olması karşısında kira parası önceden bilinebilir ve hesaplanabilir durumda olup, itirazın iptaline karar verilirken kira alacağı yönünden icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekeceği-
Kira ilişkisinin tespiti ve çekişmenin önlenmesi istemi-
Faizin başlangıç tarihinin, aksi dava dilekçesinde öngörülmediği sürece, davanın açıldığı tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği, bedel ıslahı ile değiştirilen alacağın faize hükmedilen kısmı için davanın açıldığı tarihin değil, ıslahın yapıldığı tarihin esas alınması gerektiği-
Dava konusu iş yeri niteliğindeki yerin davacı tarafından davalıya 5 yıllığına kiralandığı, ancak sözleşme süresi dolmadan kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye davasının kabulü ile tahliye kararı verilmesine kendi kusuru ile sebep veren davacı-kiracının anahtar teslim tarihinden itibaren makul süre kadar kira bedelinden sorumlu olduğu-
Eski hale getirme bedeliyle, tamir süresinde işleyecek kira bedeli toplamı 19.812,20 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve tespit masrafları 452,95 TL alacağın tahsili istemi-
Tasdik edilen konkordatonun, konkordato mühletinin verilmesinden (mühlet kararından) önce doğmuş olan borçlar için zorunlu olduğu–
Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği; bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan, tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde, olayın özelliğine göre hakimin MK'nın 2. maddesini gözeterek açılan tescil davasını kabul edebileceğinden (İçt. Bir. K. 30.09.1988 T. 2/2) ve Koop. K.'nun mad. 42/6 gereğince; kooperatif defter, belge, genel kurul ve yönetim kurulu kararları toplanıp üzerinde bilirkişi tarafından inceleme yaptırılıp, açıklamalı, denetime elverişli rapor aldırılıp, sonucuna göre tapu iptali ve tescil davası hakkında karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.