Kira tesbit kararlarının kesinleşmeden takibe konulamayacağı, eğer konulmuşsa bu hususun borçlu tarafından süresi içinde şikayet konusu yapılması gerekeceği–
Sözleşmede, davalı kefil ile ilgili azami sorumluluk miktarı ve kefalet tarihi kendi el yazısıyla belirtilmediğinden kefalet sözleşmesinin şekil şartına uygun bulunmadığı-
Temerrüt ihtarnamesi yerine geçen, icra takibinin pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan düzenlendiği ya da kiraya verenlerden her birinin icra takibinde yer almadığı göz önünde bulundurularak tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerektiği- Kiralananın paylı mülkiyet hükümlerine göre tapuda kayıtlı olduğu, alacaklıların mülkiyet haklarına dayanarak kira alacağı talep ettiklerinin anlaşılması karşısında davacı alacaklıların kendi paylarına ilişkin icra takibi başlatmaları ve dava açmalarında usulsüzlük bulunmadığından her bir alacaklının payı dikkate alınarak itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemi-
İptâl davasına bakan mahkemenin, tasarrufa konu mallar bakımından ihtiyati haciz kararı verebileceği–
Alacak-
Kira bedelinin tespiti istemi-
Kiralayanın, para tahsiline (almaya) yetkili vekiline kira borcunu ödeyen kiracının, borcundan kurtulacağı–
3. HD. 26.09.2016 T. E: 10796, K: 11189-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.