Stopaj yükümlüsünün kiracı olduğu ancak borçlu yerine bunu kendisinin ödediğini belgelendiremeyen kiralayanın (alacaklının) genel haciz yolu ile takip yaparak borçludan isteyemeyeceği, bu konudaki uyuşmazlığı çözme görevinin icra mahkemesine (tetkik merciine) ait olduğu-
Tahliye ve teslim kamulaştırmanın doğal sonucu olup, tahliyenin gerçekleştirilmesi takip yapılmasına bağlı olmadığından tahliye harcı alınmasının doğru olmadığı-
Dava tarihinden sonra borçlunun yaptığı ödemelerin mahkemenin yargılamayı devam ettirip davayı sonuçlandırmasına ve takibe yapılan itirazda haksızlık durumuna göre inkar tazminatına hükmedilmesine engel teşkil etmeyeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi-
Sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin şikayette, İİK’nun 17. maddesi uyarınca gerekçeye göre yeni bir sıra cetveli düzenleyecek olan icra müdürü bakımından, infazda tereddüt doğmasına neden olunduğundan şikayetin kabulünün gerekeceği-
Kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemi-
Adi kefil hakkında kira borcundan dolayı takip yapılabilmesi için borçlu kiracı hakkında yapılan takibin semeresiz kalmış olması veya borçlunun iflâs etmiş olması gerekeceği
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, kira bedelinin 850TL olduğu kira sözleşmesinin mi yoksa 350TL olduğu kira sözleşmesinin mi tarafların gerçek iradesine uygun olduğu, buradan varılacak sonuca göre davacının dayandığı sözleşme hükümleri ve sözleşme bedeli esas alınarak karar verilmesinin gerekip gerekmediği-
Mahkemece aylık kira bedelinin brüt tespitine karar verildiğine göre, hükmedilen aylık brüt kira ile son dönem ödenen brüt kira farkının bir yıllık tutarı üzerinden davacı yararına, davada talep edilen aylık brüt kira bedeli ile hüküm altına alınan aylık brüt kira bedeli farkının bir yıllık tutarı üzerinden davalı yararına vekalet ücreti hesaplanması ve bu miktarların, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamayacağının dikkate alınması gerektiği-
Davalı tanığının beyanı gözetilerek, dava konusu davacıya ait mesken niteliğindeki bağımsız bölümün anahtarının halen davalıda bulunduğu, davalının taşınmazla ilişkisini fiilen sonlandırmadığı sabit olup, anahtar teslim edilmediği sürece davalının taşınmaza elattığının kabulünün gerektiği, boşanma ilamının kesinleşme tarihinden sonra taşınmazın aile konutu niteliğinden çıktığı, boşanma tarihinden dava tarihine kadar ecrimisil hesabı yapılması ve elatmanın önlenmesi yönünde karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.