Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmadığından, alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulması gerektiği- Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise, icra takibinin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği- Aleyhine açılmış bir dava bulunan şirkete ilişkin karar verilmemesinin hatalı olduğu-
Dava, 10.12.2014 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ile yapılan cenaze yardımından oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup..
İşyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi-
Davacının, davalıların babasından alacaklı olduğunun, davalıların babasının borcunu ödemeye yeterli mal varlığı bulunmadığının, borçlunun murisinin çekişmeli taşınmazı davalılara muvazaalı bir şekilde aktardığının, ancak davalıların babası tarafından muvazaaya dayalı bir dava açılmadığının, davalılar adına oluşan kaydın iptali ile borçlu adına tescili isteği ile eldeki davanın açıldığının anlaşıldığı, davada, iddianın açıklanan bu niteliği itibari ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmamış olup, davacıya icra dairesince 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 94. maddesi uyarınca verilen yetki kapsamında dava açıldığı, hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemi-
Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminata-
Asgari ücretin kamu düzeni ile ilgili olduğu, kamu düzeni ile ilgili hususlarda kazanılmış usuli haktan söz edilemeyeceği gibi, bu hususların yargılamanın her aşamasında hakim tarafından doğrudan gözetileceğinde kuşku ve duraksama bulunmadığı-
Rücûan tazminat istemi-
Maddi olgu ve davalının sorumluluğunun tespiti açısından ceza dosyasının sonucu önem arz ettiğinden, rücuen tazminat istemine bakan mahkemece, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-
Ödenen tazminatın rücuan tahsili istemiyle açılmış olan davanın, bir iptal davası veya idari sözleşmeden kaynaklanan bir dava olmadığı, söz konusu davanın aynı Kanun hükmü anlamında “tam yargı davası” niteliği taşımadığı, tam yargı davalarının ancak her hangi bir idari eylem ve işlemden dolayı kişisel hakkın doğrudan muhtel olması halinde ve o kişisel hakkın sahiplerince açılabileceği; dolayısıyla, her hangi bir davanın tam yargı davası olarak nitelendirilebilmesi için, ortada öncelikle bir idari işlem veya eylemin bulunmasının gerektiği ve ayrıca bu işlem veya eylem nedeniyle kişisel bir hakkın ihlal edilmiş olmasının da gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.