Davanın, nakliyat sigorta poliçesine dayalı tazminatın rücuen tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacıdan davalının taşıyıcı olduğuna dair delilleri sorulup, özellikle hava yük senetlerinin Türkçe’ye tercümelerinin yaptırılmasından sonra navlunun kime ödendiği üzerinde durularak davalının taraf sıfatının açıklığa kavuşturulmasının gerekeceği, taşıma havayoluyla yapılan bir taşıma olduğu halde CMR hükümlerine tabi taşıma olarak nitelendirilmesinin doğru görülmediği, Varşova Konvansiyonu hükümleri doğrultusunda sigorta ve hava taşıması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak karar verilmesinin gerektiği-
Yüklenicinin sorumlu olduğu “ücretler”in içerinde ulusal bayram ve genel tatil günleri ile fazla çalışma saatlerine ilişkin ücretleri ile kıdem tazminatı olduğu, bu nedenle, asıl işveren ve alt işveren arasındaki sözleşme ve şartnamelerde, iş akdinin feshedilmesi nedeniyle doğan söz konusu tazminat alacaklarından tümüyle yüklenici alt işverenin sorumlu olacağına ilişkin düzenleme bulunduğundan, dava dışı işçiye yapılan dava konusu ödemeler nedeniyle davacı Belediyenin davalıya rücu edebileceği-
Rücuan tazminat istemi-
Dava rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik sigortacısı tarafından zarar görenlere ödenen tazminatın sigortalısından ehliyetsizlik ve alkol nedeniyle rücuan alacak istemi-
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemiyle davalıların velayeti altındaki küçüğün kazaya neden olduğu iddiası ile dava açılan davada davalıların TMK. mad. 369 gereğince sorumlu oldukları ileri sürülmemiş, haksız eylem nedeniyle küçüğe karşı açılan davada küçüğün yasal temsilcisi olarak velayeten anne ve babasına karşı dava açılmış olduğundan, aile mahkemesinin görevli olduğundan sözedilemeyeceği-
Sigorta poliçesinin, sözleşmenin yapılmasından sonra düzenlenen ve sözleşmenin yapıldığını gösteren bir belge olduğu, sıhhat şartı olmadığı, sigortalının sözleşmede imzasının bulunmamasının ise sözleşmenin gerçekleşmediği anlamına gelmeyeceği, geçerli bir sigorta sözleşmesinden bahsedebilmek için meşru bir menfaatin bulunmasının da gözönünde bulundurulacağı, sözleşmenin yazılı belgeye bağlanmasının ispat hukuku açısından önem taşıdığı, poliçenin varlığının ve daha çok poliçenin taşıdığı hükümler yönünden taraflar arasında uyuşmazlık çıkması halinde HUMK 288. vd. (HMK 200) maddelerinde düzenlendiği şekilde kanıtlanması gerekeceği-
2560 s. Kanun ile kurulmuş olan ve 6762 s. TTK'nun 18/1. maddesi anlamında özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olan İSKİ'nin ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletildiği; yaptığı işler itibariyle de ticarethane sayıldığı ve açık biçimde "tacir" sıfatını taşıdığı- Davalı İSKİ tacir olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı mercileri olduğunun kabulü gerekeceği-
D.cilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde bu mahkemelerin görev alanına giren iş ve davalara bakmakla görevlendirilen 1 numaralı ticaret mahkemesinin, görevlendirilme tarihinden önce açılmış bulunan davalara bakması ve aynı yerde bulunan diğer Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya, görevsizlik ya da gönderme kararıyla 1 numaralı ticaret mahkemesine gönderilmesinin yasal olarak olanaklı olmadığı-
Davacının, dava dilekçesinde açıkça "ödeme tarihinden itibaren faiz"e hükmedilmesini talep ettiği rücuen tazminat davasında, davacı yararına, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.