Mahkemece HMK 297/2. maddesi uyarınca açık, tereddüte mahal vermeyecek ve infaza elverişli şekilde tahsile dair hüküm kurmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İşyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalılardan rücuen tahsili istemi-
İşyeri sigorta sözleşmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, davalı, sigorta şirketi olup, davacının tazminat talebinin nedeni, davacı kiralayan ile davalı sigorta şirketinin sigortalısı (kiracı) arasındaki kira ilişkisinden kaynaklandığından, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Alacağın yalnızca bir bölümü için açılan davanın kısmi dava olduğu bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden doğmuş olmasının ve alacağın şimdilik belirli bir kesiminin dava edilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davalı borçlunun yapmış olduğu itiraz yönünden İİK.nun 67/1. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin henüz işlemeye başlamadığı, diğer bir deyişle itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İşyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat davasının, HMK. mad. 7 uyarınca davalıların herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği-
İşyeri sigortası poliçesi kapsamındaki işyerinde meydana gelen hasar sebebi ile dava dışı sigortalısına ödenen tazminat bedelinin rücuen tahsili talebine ilişkin davanın -davada kira ilişkisine dayanıldığından- sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
10.06.2010 tarihinde meydana gelen aşırı yağışa bağlı olarak kanalizasyon sisteminin yeterli gelmesi nedeniyle tahliye olamayan sel sularının sigortalı davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan alışveriş merkezi niteliğindeki işyerine sızarak deposundaki gıda, vs benzeri malzemelerin ıslanarak zarar görmesine neden olduğu, 2560 sayılı Yasanın 25. maddesinde açıkça belirtildiği üzere yağmur (sel) sularının tahliyesi, ile ilgili görev davalı İSKİ'ye verildiğinden davanın illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle İSKİ yönünden reddinin doğru olmadığı-
Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davanın sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı, bu nedenle halefiyet davasının ticari dava sayılamayacağı, bu davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu- Haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek; mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde işin esası hakkında karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Krediye bağlı işyeri sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemi- İhtiyari nitelikteki işyeri sigortası poliçesinin ilk prim taksidinin riziko tarihinden önce ödenmediği, davalı banka nezdinde prim ödemesi için yeterli mevcudun bulunduğu, davalı bankanın, aylık toplam 249,00 TL prim ödemesi için gerekli tutarın dosya kapsamındaki evraklardan anlaşıldığı üzere banka uhdesinde mevcut olduğu davalı Bankanın bunu prim ödemesi için kullanmadığı, sigortalı davacıya Yönetmelik hükümleri gereği bilgi vermesi zorunlu olduğundan ve bu bilgilendirmenin yapıldığı da ispat edilmediğinden, kusurlu olduğu- Davacı sigortalının da, ihtiyari nitelikteki işyeri sigorta poliçesinin priminin yatırılıp yatırılmadığı konusunda kendisine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmeyişi nedeniyle müterafik kusuru olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.