Gerek anılan birleştirme kararı, gerekse de birleştirme sonrası yapılan yargılamada duruşma günlerinin birleşen davanın davalısı şirkete tebliğ edilmediği, adı geçen davalının HMK'nın 27. maddesinde yer verilen hukuki dinlenilme hakkını kullanamadığı, bu şekilde yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında hüküm tesis edilmiş olmasının usule aykırı olduğu, anılan usul hükmü uyarınca davalı şirkete, birleştirme kararı ile yeni duruşma gününün tebliğ edilmesi, yargılamaya katılımı sağlanıp savunma hakkı tanınması gerekeceği, bu eksiklikler giderildikten sonra yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mücbir sebebin önlenemez doğa olayı olduğu- Yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin davada, meydana gelen arızanın havanın yağışlı olmasından değil, ağaç yapılı ENH'na yıldırım çarpması sonucu oluştuğu ve bu durumun ise mücbir sebep ,doğal afet olarak sayıldığı ve bu nedenle de davalının meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağı gerekçe gösterilerek davanın reddedilse de davaya konu edilen yerdeki ENH'na yıldırım düşmesinin davalının sunduğu hizmetin niteliği ve yapısı dikkate alındığında illiyet bağını kesen bir sebep olarak düşünülemeyeceği bu nedenle davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu bu nedenle oranının belirlenmesi ve o oranda meydana gelen zarardan indirim yapılması gerektiği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemi-
Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacının uğradığı zararın tahsili istemi-
Yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı uğranılan maddi zararın tazminine ilişkin davada, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü olup (TBK. mad. 69), ortaya çıkan zarar ile davalıların faaliyeti arasında illiyet bağı bulunduğu gözetilerek davacı tarafın itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınarak kusur durumlarının 'tereddüde' yer vermeyecek şekilde tespitinin gerekeceği-
Davacının çiftçilik yaptığı sabit olmakla, tarımsal işletmeye davacının kişisel katkısının ne olduğu nazara alınarak tazminat hesabına esas gelirinin belirlenmesi gerektiğinden davacı tarafça ispat edilemediği gerekçe gösterilerek asgari ücretten hesaplama yapılamayacağı, Erik Üreticileri Birliği ve Ziraat Odası'nın, erik yetiştiriciliği konusunda çalıştırılacak işçi ücretlerine ilişkin bildirdiği bedeller gözetilerek yapılan hesaba ilişkin ek bilirkişi raporundaki tespitlerin ve hesabın doğrultusunda tazminata hükmedilmesi gerektiği- 5.000,00 TL. manevi tazminatın, trafik kazası sonucu davacının yaralanması ve malul kalması nedeniyle istendiği göz önünde bulundurulduğunda az miktarda olduğu-
Kasten yaralama ve hakaret eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemi-
Taraflar arasındaki iş sözleşmesinden bağımsız niteliği nazara alındığında ve rekabet yasağı sözleşmelerinde öngörülebilecek ceza koşuluna dair özel hüküm niteliğinde olan hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olacağına ilişkin hükmün taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesine uygulanmasının imkânının bulunmadığı; bu sebeple rekabet yasağı sözleşmesinde, sözleşmenin ihlâli durumunda sadece davalı şirket aleyhine öngörülen ceza koşulunun geçerli olacağı- Ceza koşuluna karşılık olarak işçiye herhangi bir karşı edim yükümlülüğünün sözleşmede öngörülmemiş olması, şirket aleyhine öngörülen ceza koşulunun geçerliliğini etkilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.