Borçlunun, borcuna mahsuben mallarını alacaklıya vermesinin (satmasının) -İİK. 279/I-2 uyarınca "mutad ödeme vasıtası" olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle iptale konu olacağı–
291 parsel sayılı taşınmazda maliki olduğu 11 numaralı bağımsız bölümü kurulacak iş ortaklığına sermaye temin etmek amacıyla alınan kredi nedeniyle davalıya temlik ettiğini, taraflar arasında düzenlenen protokolün işyerinde çıkan yangın sonucunda yandığını, taşınmazın inançlı işlem gereğince devredildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescile-
6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
İptal davasının hukuki niteliği itibariyle dava konusu malın aynına ilişkin olmayıp, şahsi bir dava olduğu, bunun doğal sonucu olarak da dava ve tasarrufa konu mal devir alanın mal varlığından çıkartılarak borçlunun mal varlığına iade edilmeyeceği; sadece alacaklıya malın bedelinden alacağını alma imkanı sağlayacağı- İptal davasının amacının, İİK-277. ve devamı maddelerinde öngörüldüğü gibi borçlunun mevcudunu azaltmaya yönelik tasarruflarını iptal ettirmek olduğu- İİK.nun 283. maddesi hükmüne göre iptal davasının konusu taşınmaz mal olduğu takdirde, davalı 3. şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan bu taşınmazın haciz ve satışı istenebileceği- Aciz nedenine dayalı tasarrufun iptali davasında davalı 3. kişinin aciz belgesine dayanan alacağın gerçekte olmadığını iddia ve ispat edebileceğ, çünkü dava şartlarından birisinin de tasarrufta bulunan kişinin borçlu olması gerektiği- Eğer tasarrufta bulunanın alacaklıya gerçek bir borcu olmadığı iddia ediliyorsa bu durumda tasarruf sahibinin öncelikle borçlu sıfatının çözümlenmesi gerektiği, bu nedenledir ki 3. kişi davalının borcun gerçek olmadığı iddiası ve muvazaanın varlığı yönündeki savunmasının mahkemece incelenmesi gerektiği- Tasarruf iptali davalarında davacının gerçekten alacaklı olmadığına ilişkin 3. kişilerce ileri sürülen savunmanın bu davalarda tartışılamayacağına ilişkin düşüncenin kabulüne olanak bulunmayıp, bu düşüncenin; hukukun temel ilkelerinden olan, iki kişinin 3. kişi aleyhine açık veya zımni biçimde anlaşmasının 3. kişiyi bağlamayacağı prensibine de aykırı olacağı-
Tapu iptali ve tescil-alacak davası-
poteğin usulsüz olarak kaldırılması nedeniyle ipoteğin yeniden hükmen tesisi, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin davada, bir kısım taşınmazların davadışı 3.kişilere devredilmiş olmasına rağmen, bir kısım dava konusu taşınmazların hala davalılar adına kayıtlı olduğu, ayrıca davacı tarafından ıslah dilekçesi ile usulsüz olarak fek edilen ipoteklerin yeniden tesisinin mümkün olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunmasına rağmen mahkemece tazminat istemi yönünden muhtariyetine karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece bir kısım taşınmazların hala davalılar adına kayıtlı olması, geriye kalan taşınmazlarında davadışı 3. kişilere devredilmiş olması karşısında, davalılar adına kayıtlı olan taşınmazlar yönünden ipoteğin yeniden tesis edilme şartlarının oluşup oluşmadığı hususları ile dava dışı 3. kişilere devredilen ve halen davalılar üzerinde bulunan taşınmazlar bakımından ıslah dilekçesiyle davacının tazminat isteminde bulunduğu değerlendirilmesi gerektiği-
Konut Kredisi ve Konut Yapım Hesabının Kullanımı Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
İcra takibinin tarafı olmayan şikayetçinin icra mahkemesine başvurusu, 1.sıradaki icra takibinin dayanağı ipoteklerin limit ipoteği olup, limit aşılarak dosya alacağı belirlenmesinin ve taşınmazın satış bedelinin tamamının sıra cetveli yapılmaksızın dosya alacaklısına ödenmesinin doğru olmayacağı-
İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin terkini koşullarının oluştuğu gözetilerek talebin kabulü ile icra dosyasına yatırılmış olan paranın ödeme talep eden mirasçılara hisseleri oranında ödenmesine, itiraz etmeyen ve ipotek bedelini almayan alacaklılar namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verilmesi gerektiği-
Somut uyuşmazlıkta, davanın 51.000 TL değer üzerinden harç yatırılarak açıldığı, karar harcının da bu değer üzerinden alındığı, tasarrufun iptali davalarında karar harcının tasarrufa konu malın tasarruf tarihindeki gerçek değeri ile takip konusu alacaktan hangisi az ise o miktar üzerinden hesaplanması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.