Mahkemece, dava konusu ipoteğin, davacının alacağının doğum tarihinden sonra tesis edildiği, borçlu ve üçüncü kişi arasında cari hesap ilişkisinin bulunmasının sonuca etkili olmadığı, davalı şirketin borçlunun içinde bulunduğu ekonomik durumu bildiği ve ipoteğin alacaklılara zarar verme amacı ile yapıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-
Tasarrufun iptali davasından sonra açılan menfi tespit davasının sonucunun, tasarrufun iptali davasında 'bekletici mesele' (HMK. 165) yapılması gerekeceği-
Tasarrufun iptali davalarında genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği (HMK. mad. 5)-  Alacaklı ile borçlu arasında yazılı bir yetki sözleşmesinin bulunması halinde, alacaklının iptal davasını sözleşmede yetkili gösterilen yer mahkemesinde de açabileceği- Bonodaki taraflar tacir olduğundan, takibe esas bonolardaki yetkili kaydında gösterilen mahkemenin yetkili olduğu- Yetki sözleşmesi (kaydı), geçerli olduğundan, bu sözleşmenin (kaydın)  zorunlu dava arkadaşı durumundaki borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan üçüncü kişileri de bağlayıcı olduğu-
Davacı vekili ........ tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden, vekaletnamesinde feragate yetkisi de bulunduğundan vaki feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasının, "ticari dava" olarak değerlendirilemeyeceği ve bu davalarda arabulucuya başvurunun "dava şartı" olarak kabul edilemeyeceği (Konya BAM 3. HD. kararı)-
«Borcun doğum tarihinin, tasarruf tarihinden önce olduğu»nun kanıtlanamaması halinde mahkemece, tasarrufun iptali davasının «dinlenme koşulunun yokluğu» nedeniyle reddedilmesi gerekeceği–
Mahkemece verilen ihtiyati haciz niteliğindeki ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
Yeni malikin tesis ettiği ipoteğin alacaklısının, bu rüçhan hakkını, tasarrufun iptali davasını kazanan eski malikin alacaklısına karşı ileri süremeyeceği-
Muvazaalı mal kaçırmaya ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davada İİK. mad. 283/1 kıyasen uygulanarak, tapu iptali ve tescile gerek olmadan, davacının alacağını alabilmesini sağlamak amacıyla, dava konusu taşınmazın haciz ve satışını işleyebilmesine olanak sağlayacak biçimde karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun eşi adına yaptığı tasarrufun, borcun doğum tarihinden önce olduğu, açılan tasarrufun iptali davasının da 5 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek açılması gerekeceği- Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi halinde, davalı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.