Hem asıl, hem de birleşen dosyalarda ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği-
Muvazaaya dayalı iptal davasının kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK. mad. 283/1, 2 kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekeceği- Davacı vekilinin, eldeki davayı davalı aleyhine açılan boşanma davası sonucu hükmedilmesi muhtemel tazminat alacağının tahsiline yönelik açtığı, tedbir nafakasına ilişkin takip dosyasına konu borç ödenmiş olduğu, aile mahkemesinin kesinleşmiş ilamı ile davacı lehine tazminat ile müşterek çocuklar için iştirak nafakasına hükmedildiği ve takip dosyası ile ilamın takibe konduğu ve takibin derdest olduğu anlaşıldığından, eldeki davanın bu takip dosyasındaki alacağın tahsiline yönelik olarak açıldığı kabul edilerek, delillerin TBK'nun 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tedbir nafakasına ilişkin borcun ödendiği gerekçesiyle davanın reddinin hatalı olduğu-
İtirazın iptali davası-
Üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren açılması öngörülen menfi tesbit davasının (İİK. mad. 89/3) borcun bulunmadığı iddiasına, ödemeden sonra açılması öngörülen istirdat davasının (İİK. mad. 89/5) ise haksız/nedensiz ödenmiş bulunan paranın geri alınması amacına yönelik olduğu- Davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlunun borcu için, icra dairesi kanalıyla davacı kuruma İİK’nın 89 uncu maddesi çerçevesinde birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerini göndertmiş ve davacı yan bu ihbarnamelerden ilk ikisine dava dışı borçlunun, kendilerinde hak ve alacağı bulunduğu yönünde cevap vermiş; ancak daha sonra cevaplarda bir hata bulunduğu iddiasıyla haciz ihbarnamelerinin iptali için şikayet başvurusunda bulunmuş ve icra mahkemesince bu talebin reddedilmesi üzerine davacı yanca borç toplamı icra dosyasına yatırılmış, ödemeyi izleyen bir ay on dört günlük süre içinde de eldeki dava açılmış olduğundan, davacının talebinin İİK. mad. 89/3'e dayalı "menfi tesbit" değil, İİK. mad. 89/5'e dayanan "istirdat" istemine ilişkin olduğunun kabulül ile ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde açılan bu davanın esasa girilerek incelenmesi gerekeceği-
"Kira Sözleşmesi Fesih Protokolü” başlıklı protokolün, taraflar arasındaki davayı da kapsadığının protokol içeriğinden anlaşılmasına ve protokolde tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti talep etmeyeceklerinin kararlaştırılmış olmasına göre, tarafların anlaşmalarının aksine taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-
8. HD. 06.06.2017 T. E: 12309, K: 8432-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemi-
İcra hukuk mahkemesince sadece şikayet yolu ile sıraya ilişkin itirazların incelenebileceği-
İptali istenilen tasarruf aynı olsa da, takip dosyaları ve alacaklar birbirinden farklı olduğundan davaların konusunun aynı olduğundan söz edilemeyeceği-
Mükerrerlik iddiasının kamu düzeni ile ilgili olmaması nedeniyle, ancak borçlu tarafından ileri sürülmesi halinde incelenebileceği; mahkemece doğrudan doğruya inceleme yapılarak “takibin mükerrer olduğu” gerekçesiyle “takibin iptaline karar verilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.