Taraflar arasındaki alacak davası-
Davacı bankanın davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı 11.04.2008 tarihli genel ticari kredi sözleşmesinden doğan alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
Dava konusu vasiyetnamenin açılmasına dair verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmediği, bu hali ile henüz derdest dava hükmünde olduğu görülmüş ise de, kesinleşmesinin eldeki davanın sonucuna bir etkisinin olmayacağı, hal böyle olunca, mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince verilen kararların tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz edilebileceği, temyiz tarihinin ise, temyiz harcının yatırıldığı veya temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği tarih olduğu- Şikayet başvurusunun incelenmesinde icra mahkemesince taraflar gelmese bile karar verileceği, dosyanın işlemden kaldırılmayacağı-
İİK. nun 149/a maddesi gereğince borçlunun, adına gönderilen icra emrine yönelik iddialarını İİK. nun 33. maddesi ya da İİK. 16.maddesi uyarınca şikayet yolu ile yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekeceği-
Olayda bir aykırılık bulunmadığından içtihatların birleştirilmesine yer olmadığı-
5677 sayılı Bazı Suç Ve Cezaların Affı Hakkındaki Yasanın 5. maddenin 1. paragrafının 2. fıkrası, genel af niteliğinde olmayıp, hükmedilmiş ve edilecek cezaların kısmen veya tamamen indirilmesi ile sınırlanmış özel af niteliğinde olup; hususi af müessesesinin menşei böyle değildir; umumi afta esas çekirdeği teşkil eden hatlar menfaati içtimaiye, amme menfaati olduğu halde, hususi afta mesele tamamiyle berakis bulunduğu-
İnşaatta ileride fazla oluşacak katların düzenlendiği hükümden maksadın ancak inşaattaki imar mevzuatına uygun fazlalıklar olabileceğinin düşünülmesinin, bu tür aykırılık durumlarında yükleniciye aykırılığın giderilmesi imkanının verilmesinin ve sonucuna göre hüküm kurulmasının gerekeceği-
Davalı tarafından itirazın iptali istemiyle açılan davanın, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemiyle açılan davanın sonucunu etkileyeceği; sonucunun beklenmesi gerektiği-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.