8. HD. 21.02.2018 T. E: 2016/18252, K: 2567-
İlgili paydaş tarafından, müşterek mülkiyet konusu taşınmazın paydaşlar arasında uzun süreden beri devam eden eylemli kullanma sonucu oluşan kullanma biçimine aykırı davranışının önlenmesinin istenebileceği-
Dava konusu hakkında mahkemede açılmış bulunan «satışın iptali davası»nın sonucunun, istihkak davasında ‘bekletici mesele’ yapılması gerekeceği–
Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. BK.’ nun 182/2. maddesinde ise “aksine âdet veya sözleşme mevcut değil ise, satıcı ile alıcının borçları aynı anda ifa etmekle mükellef oldukları” hükme bağlanmıştır. Bu durumda “verdiği çekler karşılığında kendisine mal teslim edilmediği” şeklindeki davacı iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerekeceği-
E. davası açılabilecek hallerde tespit davası açılamayacağı-
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...İki davanın konusunun aynı olmaması halinde, her iki davanın netice-i talep kısmının farklı olması nedeniyle davaların birbirine derdestlik oluşturmayacağı-
Mahkemece dava konusu taşınmazın, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesinin ve ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesinin gerekeceği-
Konkordato talebinin önceden derdest olduğu anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiği-
Derdestliğe ilişkin dava şartı noksanlığı bulunması halinde, HMK. mad. 114/1-ı ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın taraflarının, konusunun (talep sonucunun), sebebinin (davanın dayanağını oluşturan vakıaların) aynı olması halinde bir davanın derdest kabul edileceği- İlk davanın, kooperatifin denetim kurulu üyeleri tarafından, önceki yönetim ve denetim kurulu aleyhine açıldığı,ve şahsi sorumluluk sebebiyle kooperatife verilen zararın tazmini istemine yönelik olduğu ve sonra açılan davalıya ödenmiş olan iş avansının istirdadı amacıyla başlatılmış icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın davalısının da anılan davanın dava dilekçesinde davalı olarak yer almadığı anlaşıldığından, yani her iki davanın konusu ve sebebi ve tarafları farklı olduğundan, mahkemenin derdestlik koşullarının oluştuğu yönündeki gerekçesinde isabet bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.