Acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle "portföy tazminatı", "ikramiye bonosu" ödenmesi talebinden kaynaklanan tazminat istemi-
Hayat sigortası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin davada, sigorta poliçelerinin dava dışı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşıldığından, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle dava dışı bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacıların bunu istemesinin mümkün olduğu, konut kredisinin davacılar tarafından tamamının ödenmesi sebebi ile davacıların davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu-
Banka kredisi kapsamında düzenlenen hayat sigorta poliçesi tazminat istemi-
Borçluya ödeme emri gönderilmeden ve borçlunun itirazı bulunmadan açılan “itirazın iptali” davasına “alacak davası” olarak bakılması gerekeceği-
Davacı dul maaşı alan murisin kredi çekildikten bir gün sonra öldüğü gerekçe gösterilerek sigorta şirketinin ödeme yapmadığını, bu yüzden mirasçılara karşı icra takibine geçtiğini beyan ederek eldeki davayı açmış ise de sigorta poliçelerinin üzerinde davacı Banka'nın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılmasının yerinde olmadığı-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından hakkında grup hayat sigorta poliçesi düzenlenen davacı sigortalının malulen emekliye ayrılması sonucu tazminat istemine ilişkindir...
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispat edilebileceği, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemeyeceği- Davacının, işyerinde çalıştığı hizmet süresince hiç yıllık izin kullanmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu- Davalı şirket zamanaşımı savunması yapmadığı halde diğer davalı Belediyenin zamanaşımı savunmasından yararlandırılmış ise de zamanaşımı def’i, borcu ortadan kaldırmayıp bunu ileri sürene borcu yerine getirmekten kaçınma yetkisi verdiği ve davalılar arasındaki müteselsil borçluluk ilişkisi uyarınca müteselsil borçlulardan birinin ileri sürdüğü zamanaşımı def'inden bunu ileri sürmemiş olanların yararlanmayacağı, davalı asıl işveren Belediyenin zamanaşımı savunmasının diğer davalı alt işveren şirkete sirayet etmesinin mümkün olmadığı bu nedenle davalı Belediyece davaya karşı yapılan zamanaşımı savunmasının sadece kendisi bakımından sonuç doğuracağı- Davalı işverence, davacı işçiye araç tahsis edildiği anlaşılmış olup davacının kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretine fesih tarihinde normal günlük "servis hizmeti" karşılığı miktarının dahil edilmesi gerektiği-
Alacak davası-
Tazminat davası-
Tazminat davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.