İşveren karşısında daha zayıf ve güçsüz durumda bulunan bir çalışanın, işverence sağlanması muhtemel bir mali hakka kavuşmadan önce, o hakkın ön koşulu olarak kendisinden istenilen bir taahhütnameyi gerçek ve özgür bir iradeyle imzalamış olamayacağı ve bu nedenle de, bu tür taahhütnamelere geçerlilik tanınmayacağı-
Davalı işverence ihtarname ile davacının Bölge Müdürüne karşı tehdit ve hakaret suçlarını işlediği, bu hususta Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğu, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği davada; davacı hakkında tehdit ve hakaret suçlarından açılan ceza davası sonucunda, delil yetersizliği sebebiyle beraat kararı verildiğinden, ceza mahkemesi kararının hukuk hâkimini bağlamayacağının göz önünde bulundurulması gerektiği- Davalı tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği ispatlanamadığından, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı kabul edilerek anılan alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği-
Ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı olarak, bakım alacaklıların yükümlülüklerini yerine getirmeyen bakım borçlusuna karşı her zaman fesih hakkını kullanarak, tapu iptali ve tescil davası açarak verdiği şeyi geri isteyebileceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve itiraz edilmeyip süresinde ödenmeyen kısım yönünden kiralananın tahliyesi istemi-
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır...
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve alacakların hesap yöntemi noktalarında toplanmaktadır...
Yargılamanın yenilenmesi dilekçesinin müstakil bir davanın dilekçesi olup Hukuk Muhakameleri Kanunu hükümleri uyarınca yeni bir davanın yargılama sürecine tabi olduğu, davacının mamelek hukukunu ilgilendiren bir davayı açması halinde Harçlar Kanunu uyarınca peşin harcı yatırması ve mahkemece de bu hususun re sen gözetilmesi gerekeceği, hâl böyle olunca, mahkemece; öncelikle davanın önceki davadan bağımsız yeni bir esasa kaydedilmesi, eksik harcın tamamlanması, dilekçeler teatisi aşamasından sonra taraf delillerinin toplanıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Tasdik için sunulan konkordato projesinin değerlendirildiği alacaklılar toplantısı icra mahkemesince iptal edildiğine göre, ortada tasdiki kabil bir konkordato kalmadığından bahisle iflas içi konkordato talebine yönelik davanın reddine dair kararın yerinde olduğu-
Mahkemece ikinci bozma kararına uyulmakla davalı lehine usulî kazanılmış hak oluşup oluşmadığı; buradan varılacak sonuca göre davacı işçi ile alt işveren şirket arasında düzenlenen iş sözleşmesinde davacının ücretinin yazılı olduğundan bahisle bu tarihten sonrası yönünden davacının aylık ücretine ilişkin bu değişikliği kabul edip etmediği, ücret farkı alacağı talebinin sonraki dönem için reddinin gerekip gerekmediği-
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120/f.1-2 maddeleri gereğince ticari işlerde avans faizinin yüzde yüz fazlasını yani avans faizinin iki katını aşamayacağı düzenlendiğine göre mahkemece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120/f.1-2 maddeleri dikkate alınarak davalı tarafça talep edilebilecek faiz miktarının tespit edilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.