İlk satış talebinin yasal süresinde yapılması halinde, İİK. mad. 150/e uyarınca takibin düşmesinin söz konusu olmadığı-
Temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde, aynı dönem ve alacak için iki ayrı takip yapıldığı, ilk takipte yapılan itiraz üzerine aynı alacak yönünden takibin durmuş olduğu, İ.İ.K.’ nun 269/3. Maddesi gereğince altı ay içerisinde takibe vaki itirazın kaldırılması istenmediğinden aynı alacak için yeniden takip yapılamayacağı-
Alacaklı şikayet tarihinden önce ilk takipten feragat etmiş ise de, icra müdürlüğünce aynı gün, takip miktarı üzerinden harç yatırıldığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, şikayet tarihinde harcın hala yatırılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, borçlunun mükerrer takip iddiasının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun temyiz dilekçesine ekli olarak sunduğu kesinleşmiş ilam değerlendirilerek, gerektiğinde ilamın ilişkin olduğu dava dosyası da getirtilip incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Takip kesinleştikten sonra ancak 71. maddede öngörülen belgelere dayanılarak takibin iptalini (ve ertelenmesinin) istenebileceği bu belgelere dayanmayan borçluların fazla ödedikleri miktar için «geri alma davası» açmaları gerekeceği– Âdi nitelikteki belgeye dayanılarak, İİK’nun 71 uyarınca takibin iptalinin istenemeyeceği–
Aynı alacaktan dolayı borcu hakkında -tahsilde tekerrür olmamak üzere- hem «rehnin paraya çevrilmesi yolu ile» ve hem de «kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile» takip uygulanabileceği (İİK. 45)—
İlke olarak her davanın, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanacağı- Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir nedenle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmayacağı- Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun yada Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmaması durumunda davanın konusuz kalmasından söz edileceği ve böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek olmayacağı- Şikayet olunan vekili, icra emrine konu aracın kendilerine teslim edildiğine dair beyanda bulunduğundan, araç kendisine teslim edilen takip alacaklısının icra emri ile elde etmek istediği amaca ulaşmış olduğu ve tarafların işin esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararı kalmadığı-
Alacaklı vekilinin, ilk takibe konu alacakların  borçlu şirket tarafından ödenerek icra dosyasının infazen işlemden kaldırıldığını, şikayete konu takibin  derdest  takip olmayıp takibe dayanak ilamın bozulmasından sonra verilen karar üzerine ilk takibe konu edilmeyen alacak kalemleri için takip yaptığını, bu nedenlerle ortada mükerrer takip bulunmadığını belirterek şikayetin reddini talep ettiğinin anlaşıldığı, alacaklının savunması karşısında; mahkemece İİK'nun 18. maddesi gereğince  duruşma açılarak taraf beyanlarının alınması, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle ilk takip dosyasının infaz olup olmadığı, ikinci takibin bakiye alacak kalemleri için yapılıp yapılmadığı hususlarının tespitinden sonra sonuca gidilmesi gerekeceği-
İpotek temin edilmiş alacağın ayrıca kambiyo senedine bağlanmış olması halinde, tahsilde tekerrüre meydan verilmemek kaydıyla, hem ipoteğe ve hem de senede dayanılarak ayrı ayrı takip yapılabileceği–
Mahkemece, gerekçe bölümünde alacaklı tarafından bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi, borçlu tarafa fazladan yargılama gideri yükletilmesine neden olunması hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilip, hukuk düzeni tarafından korunamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne dair değerlendirilmeler yapıldığı, gerekçeli kararın sonuç bölümünde de şikayetin kabulüne karar verildiği, ancak, hüküm fıkrasına geçildiğinde, şikayetin reddi ile takibin devamına karar verilmek suretiyle, hüküm ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.