Dava açılırken yatırılması gereken başvuru harcı ile peşin harcın davacı Kayyım'dan tahsil edilmesi, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Nüfus kayıtlarının davacının talebi gibi düzeltilebilmesi için öncelikle gerçek anne-babanın, dolayısı ile soybağının tespit edilmesi gerekeceğinden, gerçek anne ve babanın tespitine ve soybağının kurulmasına dair istemin çözümünün öncelik taşıması nedeniyle, her iki davanın birlikte açılması halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
Mahkemece hüküm kurmaya esas teşkil edecek biçimde yeterli araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağının olmadığı, hâl böyle olunca, öncelikle tescile ilişkin dosyanın temini, kayıt maliklerinin mirasçılarının kimliğinin tespitine ilişkin başkaca bilgi ve belge bulunup bulunmadığının sorulması, getirtilecek belgelerdeki verilerden yararlanmak suretiyle kayıt maliklerinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının Nüfus Müdürlüğü’nden araştırılması ve 5737 sayılı Yasa'nın 17. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığını tespitine yönelik olarak açılacak davanın, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olacağı-
İİK'nun 153. maddesi uyarınca, borçlunun ipotek senedi mucibince işlemiş ve işleyecek bütün faizleri ile birlikte borcu depo etmesi ve alacaklının bahsi geçen maddede yazılı yasal müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep belirtmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina etmesi halinde ipoteğin terkinine karar verileceği-
17.3.2011 tarihinden önce açılmış MK. 713 gereğince açılmış davalar bakımından maliki 20 yıl önce ölmüş ve o tarihten dava tarihine veya kayıt maliki adına bulunan tapu kaydının intikal gördüğü tarihe kadar diğer kazanma koşulları yanında 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür davalar bakımından kazanılmış (müktesep) hakkın kabulü gerekeceği, dava açmamış ancak; Anayasa Mahkemesinin verdiği yürürlüğünün durdurulması karar tarihi olan 17.03.2011 tarihinden önce hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğunun kabulü gerekeceği-
Tapu sicilinden malikin kim olduğunun anlaşılamaması halinin; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak, kimliğini ortaya koyacak gerekli bilgi ve belgelerin tapu sicilinden (kütüğünden) çıkarılmasının imkansız olması olduğu- Genel olarak, gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerektiği-
Dava konusu taşınmazda kayıt maliki M. Cinci’nin 1981 yılında ölmesi, taşınmazın öncesi itibariyle yapılan pay satışları, imar uygulamasının zilyetliği kesmeyeceği gözetilerek 17.03.1981 ölüm tarihinden 23.02.2009 dava tarihine kadar yasada yazılı 20 yıllık sürenin geçmesi sebebiyle maddede yazılı diğer kazanma koşullarının ispat edilmesi halinde tapu kaydının hukuki değerini yitirmesinin mümkün olduğu, bu bakımdan davacı lehine diğer kazanma koşullarının dava tarihine kadar gerçekleşip gerçekleşmediğinin önem kazandığı, mahkemece bu bakımdan yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olmadığı-
Taşınmazda paydaş olan ölünün gaipliği ispatlanamadığından Hazine adına tescil istemli davanın reddi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.