Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise, tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin de muvafakat etmesi gerekeceği-
Davanın tarımsal kredi sözleşmesindeki imzaya itiraz nedeniyle açılan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, kredi sözleşmesindeki imzanın davacıların murisine ait olmadığı anlaşılmış ise de, davacıların murisinin asıl borçlu olduğu ......... İcra Müdürlüğü'nün ............. sayılı dosyasına verdiği 09.01/2003 tarihli beyanında "mevcut borç bana ait bahsi geçen ihtarnameye itirazda bulunmuyorum" demek suretiyle beyanda bulunduğunun tespit edildiği, bu beyan murisi bağlayıcı nitelikte olduğundan bu beyan üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davası- El birliği ile mülkiyet halinde mirasçıların tümü ya da mahkemece tayin edilecek mümessil vasıtası ile terekenin temsil edilmesi gerektiği-
Dava, ehliyetsizlik olmadığı takdirde muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Ehliyetsizlik yönünden istek pay oranında olmadığına göre mahkemece öncelikle ehliyetsizlik iddiasının değerlendirilmesi gerekeceğine kuşku yoktur. Hal böyle olunca, tüm dava dışı mirasçılara tebligat çıkartılarak davanın görülebilirlik koşulunun tamamlanmasından sonra tereke temsilci huzuruyla davanın yürütülerek ehliyetsizlik iddiası konusunda bir karar verilerek sonucuna göre diğer taleplerin neticelendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar davacı tarafın zilyetliğinin 40-50 yıl olduğunu ifade ettiklerine, keşif tarihi itibariyle bu tarihin 1957-1967 yıllarına tekabül etmesine, bu tarihten 25.5.1976 intikal tarihine kadar kazanma için gereken 20 yıllık iktisap süresi dolmadığına göre taşınmazın bu maddeye göre kazanılmasının mümkün olmadığı-
Kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkin davada, elbirliği mülkiyeti halinde temerrüt nedeniyle tahliye kararı verilebilmesi için icra takibinin tüm ortaklar tarafından yapılması ve davanın da birlikte açılması zorunlu olup temerrüt ihtarnamesi yerine geçen, icra takibi mirasçılardan M. S. tarafından tek başına yapılmış olup mirasçıların davaya muvafakat ettiklerini bildirmeleri ile takipteki eksiklik giderilmiş sayılmayacağından tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Tereke adına icra takibinin «tereke temsilcisi» ya da «tüm mirasçılar» tarafından yapılabileceği-
Tasarrufun iptali davasında zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanması, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunması gerektiği- Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res'en yapılması gerektiği-
Şikayete konu sıra cetvelinde kendisine husumet yöneltilen borçluya pay ayrılmadığından, şikayetçinin adı geçen aleyhinde şikayette bulunmasında hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemenin takdir hakkını duruşma yapılarak kullanması gerektiği- Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmesi ve onlar hakkında da hüküm kurulması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.