4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 301. maddesi kapsamında çocuk tarafından açılan babalığın tespiti istemi-
Velayet düzenlenirken, çocuğun yararının ön planda gözetileceği–
3. HD. 31.10.2018 T. E: 2017/996, K: 10794-
8. HD. 13.05.2019 T. E: 2017/13588, K: 4903-
Soybağı düzenlenecek olan küçük ve baba olduğu iddia edilen davalının aynı anda birlikte DNA örneği vermek üzere sevk edilerek yeniden Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerekirken, bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar karşılanmadan bu rapor ile yetinilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Hakimin maddi olguları resen araştıracağı ve kanıtları serbestçe takdir edeceği, soybağı davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın karar vermek zorunda olduğundan, olaylarda salt taraf beyanları, tanık anlatımları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
4787 sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanunun 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1.maddesi gereğince, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, üçüncü kısmı hariç olmak üzere ikinci kitabından (md.118-395) kaynaklanan davalarda aile mahkemelerinin görevli olduğu-
Soybağı düzeltimine ilişkin davada babalık yönünden başından itibaren bir kuşkunun mevcut olduğu, bu farklılıklar karşısında; nüfus kaydındaki hem ana hem de baba adının değiştirilmesini istendiği böyle bir durumda; gizlenen nedenin kanıtlanmasının (gizlenen nedenin kanıtlanması için yeterli delil gösterilmemiş veya sunulan deliller inandırıcı bulunmamışsa genetik incelemeye de başvurulması gerekebilecektir) yeterli olacağı, soybağının düzeltilmesine yönelik davalarda ise; çoğu zaman bir örtülü neden sözkonusu olmayacağı gibi; hakimin re’sen araştırma ilkesinin (TMK.md.284/1) sonucu olarak, kanuni karineleri (TMK.md.287,288.290.302) göz önünde tutarak genetik araştırma yapmasının (6100 s.HMK.md.292, TMK.Md.284/2) da zorunlu olacağı, bu açıklamaların sonucu olarak, temyize konu davanın bir nüfus kayıt düzeltim davası niteliğinde olduğunun kabulünün gerekeceği-
Davacının ölen eşinin (kocası) babasının ismini değiştirilmesi, babalık davası niteliğinde olup; talep yönünden görevli mahkemenin Aile mahkemesi, annesinin adının değiştirilmesinin nüfus sicilinde ana isminin düzeltilmesi niteliğinde olup; bu talep yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece, babalık davası yönünden dosyanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilmesi; babalık davasında, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davanın bekletici sorun yapılması, ana adının değiştirilmesi davası bakımından ise gösterdikleri takdirde tarafların delillerinin toplanması, birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.