Mahkemece kararın verilmesinden sonra Türk Medeni Kanunu'nun 303/2. maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girdiğinden ve Yasa’da çocuk için hak düşürücü süre artık bulunmadığından mahkemece bu hususun değerlendirilmesinin, taraf delillerinin toplanmasının, DNA incelemesinin yapılmasının, nüfus idaresine husumetin düşmeyeceğinin gözetilmesi suretiyle bir karar verilmesinin gerekeceği-
Nüfus kayıtlarının davacının talebi gibi düzeltilebilmesi için öncelikle gerçek anne-babanın, dolayısı ile soybağının tespit edilmesi gerekeceğinden, gerçek anne ve babanın tespitine ve soybağının kurulmasına dair istemin çözümünün öncelik taşıması nedeniyle, her iki davanın birlikte açılması halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
Velayet hakkına sahip annenin, babaya haber vermeden gizlice çocuğu sünnet ettirmiş olması, velayetin anneden alınmasına neden olur mu?–
Boşanma davasından sonraki tehdit ve hakaret eylemlerinin kusur olarak kabul edilemeyeceği ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan diğer olayların ise davacı- davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Velayeti babaya bırakılan ortak çocuklarla anne arasında düzenlenen kişisel ilişkide aynı şehir-farklı şehir ayrımı yapıldığı, günümüzdeki ulaşım kolaylığı dikkate alındığında taraflar bu hususun gözetilmesini açıkça talep etmemişlerse, aynı yer, ayrı yer ayrımı yapılmasına gerek bulunmadığı-
Görülmekte olan davada, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesinin talep edildiği; bu durumda davanın aile hukukuna dayandığı; böyle bir uyuşmazlığın aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği-
Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığını tespitine yönelik olarak açılacak davanın, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olacağı-
Davalı annenin müşterek erkek çocuğu baba yanında bırakıp müşterek kızı yanına almak suretiyle ortak konutu terk ettiği, nerede ve kiminle olduğu, ne iş yaptığı, nasıl geçindiği hususunda sağlıklı bilgi edinilemediği, evi terki sonrasında beraberinde götürdüğü kızını farklı yerlerde bulunan üç ayrı okulda öğrenim görmek zorunda bıraktığı anlaşıldığından, davalı annenin bu yaşam tarzı ve kardeşlerin birbirlerinden ayrılmaları küçüklerin bedeni ve fikri gelişimlerini olumsuz etkileyeceğinden, müşterek kız çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ana tarafından açılan TMK'nin 301. madde kapsamında babalık davası ile çocuk için iştirak nafakası istemlerine-
Küçüğe kayyım atanmadan, babalık davasına devam edilemeyeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.