Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi veya kullanıma sunulması durumunda da o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunun devam edeceği- Haksız elatmaya dayalı davalarda kullanan ve kullandıranın birlikte sorumlu olacağı- Mahkemece, taraf delillerinin toplanarak, davacının kayden maliki olduğu taşınmazların sınırları içerisinde iddia edildiği şekilde santral ve tel örgü ile çevrili bir alanın yer alıp almadığı, tel örgü ile çevrili bir alan varsa bu alanın ve santralin kimin tarafından kullanıldığı, davacının belirtilen santrali kullanıp kullanmadığı kullanımının engellenip engellenmediği saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dosya kapsamından, dava dilekçesinin davalılara tevziat sırasında hazır bulunmadıkları için aynı konutta birlikte ikamet ettikleri yeğenlerine tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, dava dilekçesinin tebliğine ilişkin belgede muhatapların evlerine aynı gün döneceğine ilişkin anılan 16 ve 25. madde hükümleri bakımından gerekli olan bir tespite yer verilmediğinin görüldüğü, Tebligat Kanunu'nun tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için düzenleme içeren 20. ve Yönetmeliğin 29. maddesinde aranan, anılan belirlemeye ilişkin bir açıklama da tebliğ belgesinde bulunmadığından, bu tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 16, 20; Yönetmeliğin 25, 29. maddeleri hükümlerine uygun yapılmış olmadığı-
Gerek 7201 sayılı Kanun'un 17 ve 20 nci maddeleri gerekse tebligatın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mülga Tebligat Tüzüğünün 26 ncı maddesi uyarınca, muhatabın tebligat sırasında adreste bulunmama sebebi gösterilmediğinden davacı adına çıkartılan noter tebligatının kanun hükümlerine uygun olmadığı, davacı vekillerine 20.06.1986 ve 09.03.1989 tarihlerinde tevdi edilen belgelerin ödeme belgesi niteliğinde bulunmayıp kamulaştırma işleminin tebliği yerine geçmeyeceği, tapuda ferağ verilmediği gibi kamulaştırma bedelinin ödendiğine dair herhangi bir belge de ibraz edilemediğinden kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminin varlığından söz edilemeyeceği-
Zilyet olma imkânı bulunmayan kişinin, kötü niyetli zilyedin elde ettiği semereler nedeniyle ecrimisil talep edemeyeceği-
Asıl ve birleşen davada ileri sürülen isteklerden olan elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınıp, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle taraflara mahkeme dışında düzenledikleri sulh sözleşmesini ibraz etmelerini, sulh sözleşmesinde yargılama giderinden sorumlu olunacak miktar ve vekalet ücretiyle ile ilgili bir anlaşma bulunmuyor ise bu konuda anlaşmaları için taraflara uygun süre vermesini, tarafların verilen sürede bir anlaşmaya varamadıklarını mahkemeye bildirmeleri halinde sulh sözleşmesinde kabul ve feragat edilen miktarlar dikkate alınarak vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği-
Ecrimisilden sorumlu tutulabilmek için öncelikle hiçbir akdi ve hukuki dayanak olmadan -kötü niyetli olarak- taşınmazın kullanılması ya da kullandırılması gerekeceği-
20. HD. 04.11.2019 T. E: 3221, K: 6231-
Dosya arasında bulunan tapu kayıt örneğinin incelenmesinde dava dışı şirketin 15 yıl müddetle intifa hakkı sahibi olduğu anlaşılmakta olup kuru mülkiyet hakkı sahibinin, taşınmaz maldan başkasının intifa hakkı devam ettiği sürece yararlanma imkanına sahip olmadığından hiçbir suretle tahliye davası açma hakkını haiz olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.