Kural olarak; kadim yolların ve kapanmamış yolların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı, ancak, kadastroda yol olarak belirlenen yerler ile kapanmış yolların koşulları oluştuğu taktirde zilyetlikle kazanılmasının olanaklı olduğu, bundan ayrı, ıslah yoluyla davanın tarafının değiştirilmesinin kural olarak mümkün olmadığı, ancak, TMK.nun 713/1. maddesine dayalı tescil davalarında, aynı kanunun 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliği yasal hasım olduğundan ve bu tür davalar kamusal yönü ağırlıklı davalardan olması nedeniyle istisnai olarak ıslah yoluyla her zaman doğru hasıma davanın yöneltilmesinin mümkün olabileceği, hatta davada taraf gösterilmese dahi sonradan davanın bunlara yöneltilmesinin ve taraf teşkilinin sağlanmasının mümkün olduğu-
7. HD. 18.11.2024 T. E: 3906, K: 5043
Çekişme konusu taşınmazda davalı pay edinerek paydaş duruma geldiğinde, paylı mülkiyet hükümleri dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği-
Müşterek mülkiyet konusu taşınmazın tamamını kullanan davalı-nın davacıya ecrimisil ödemesinin, davalının işgalinin haksız olduğunun kanıtı olduğu -
6. HD. 03.05.2016 T. E: 1931, K: 3590-
Binada evin girişine, merdiven kısmına ve avlusuna konulan kameraların komşunun evinin giriş kapısı ve pencereleri yönünde kayıt yapmasının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği-
8. HD. 01.10.2019 T. E: 2018/3906, K: 8295-
Davacıların ecrimisil talebini atiye terk etmeleri nedeniyle mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması sebebiyle davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Tüm paydaşları bağlayan özel parselasyon ya da fiili kullanma biçimi oluşmadığı gözetildiğinde, davacının payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği- Çekişme konusu taşınmazda davacının çekişmesiz kullanabileceği bir yer olup olmadığının açıkça belirlenmesi, krokide gösterilen boş arsaların kimlerin tasarrufunda bulunduğunun denetime olanak verecek şekilde saptanması gerektiği-
Bir davada zamanaşımı ya da hak düşürücü sürenin geçtiği iddiası varsa, bu savunma sebebinin HUMK. m. 77 ve 221 gereğince diğer itiraz ve defilerden önce incelenmesi gerekeceği, çünkü, zamanaşımı definin ya da hak düşürücü süre itirazının kabulü halinde bu nedenle dava reddedileceğinden, artık diğer itiraz ve defilerin incelenmesine gerek kalmayacağı, kaldı ki hak düşürücü süre mahkemece kendiliğinden inceleneceğinden bu konuda tarafların itirazlarının bulunup bulunmamasının da önemli olmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.