Kayda üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683 ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkının bir sonucu olduğu-
Bir taşınmaz malın malikinden izin alınmadan ve herhangi bir geçerli nedene dayanmadan işgal edilmesi halinin haksız fiil olduğu, haksız fiilin vukuu halinde bu eylem mal sahibinin bir zarar görmesi sonucunu doğurmuş ise, işgal edenin bu zararının ödemesi gerekeceği, hal böyle olunca, davaya konu yeri işgal eden kişi aleyhine açılan davaya devam edilerek tespit edilecek uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken daha önce elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açılan yer hakkında ikinci kez ecrimisil davası açılamayacağı, idarenin tahliye ettirme ya da kira sözleşmesi yapma yetkisini kullanması gerektiğinden bahisle davanın reddinde isabet görülmeyeceği-
E.tmanın önlenmesi talebine-
Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleştiği ve 10 günlük hak düşürücü süre içinde davacı tarafın dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için herhangi bir müracaatta bulunmadığı, dosyanın mahkemece kendiliğinden (resen) görevli mahkemeye gönderildiği anlaşılmakta olup, anılan tarih itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’un 193. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Ecrimisil isteğine ilişkin davada, dava konusu taşınmaz paylı mülkiyet olup intifadan men koşulunun gerçekleşmeyip, davalıların taşınmazdaki dükkanlardan birini kullanmakta olup kalan bölümler bakımından davacıların da kullanabilecekleri bölümler olduğundan ecrimisilin istenemeyeceği-
Taşkın yapının korunması için, taşan yapının tamamlayıcı parça niteliğinde olması gerekli olup, Medeni Kanunun 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşulun, yapı malikinin iyiniyetli olması ve durum ve koşulların haklı göstermesinin olduğu-
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davası-
Bir taşkın inşaata dayalı temliken tescil davasında, öncelikle taşkın yapılanmanın iyiniyete dayanıp dayanmadığı araştırılarak davacının iyiniyetli olduğunun açıkça saptanması halinde, MK’nun 725. madde-sinde belirtilen diğer koşullar da araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Eski hale getirmesine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kararda "davalı tarafça istenen husus yerine getirilmediği takdirde tecavüzlü kısmın eski durumuna gelebilmesi için 375 YTL kal masrafının davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine’’ hükmünün karar metninden çıkarılmasına-
Mülkiyetin yitirildiği iddiası ile açılan ve devletin sorumluluğunu gerektiren tazminat davalarında, hazinenin herhangi bir haksız fiiline ya da sebepsiz zenginleşme nedenine dayanılmadığından, B.K. 125 maddesinde ifadesini bulan genel zaman aşımının dava süresinin hesaplanmasında esas alınması gerekeceği ve davanın 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olacağı -
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.