Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada kayden davacının paydaşı olduğu taşınmaza davalının sera yapmak suretiyle müdahalede bulunduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle el atmanın önlenmesine karar verilebileceği, ancak toplanan delillerden çekişme konusu kısımları davalının uzun yıllardır kullandığı, anılan seraları 1994 yılında yaptığı ve davacının bu kullanıma itiraz etmediği, bu durumda, davacı tarafından uzun süre dava konusu yerlerin kullanımına ses çıkarılmadığı ve ihtarname ile davalının taşınmazları terk etmesinin istenmediği gözetildiğinde, davalının çekişme konusu taşınmazları davacının izni ile kullandığı, kötü niyetli zilyet olmadığı, hatta taraflar arasında Borçlar Kanununun 299. ve takip eden maddelerinde öngörüldüğü üzere şifahi olarak ariyet akdi yapıldığı ve aynı yasanın 304. maddesi gereğince de davacının dava açmakla muvafakatini geri aldığı, başka bir deyişle feshederek akde son verdiği kabul edilmek suretiyle ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davasının davacının taşınmaz mülkiyetini yitirdiğinin kesinleştiği (iptal ve tescil davası kararının kesinleştiği) tarihten sonra açılabileceği-
Müdahalenin önlenmesi ilâmının yerine getirilmesinin, taşınmazın tamamlayıcı parçalarını da kapsamı içine alacağı -
Davalının kendi parseli üzerine yaptığı binanın imar uygulaması sonucu davacı parseline tecavüzlü hale gelmesinde kusurlu sayılamayacağından, yapının kaim bedelinin davalıya ödemek suretiyle "elatmanın önlenmesi ve yıkım" davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği–
Davanın hak düşürücü süreden reddine dair ilk kararın Özel Dairece yargılama giderlerine hasren bozulması ve mahkemece anılan bozma kararına uyulması nedeniyle davalı yararına usulî kazanılmış hak oluşup oluşmadığı, burada varılacak sonuca göre 25.02.2009 tarihli ve 5841 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesiyle 21.06.1987 tarihli 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen cümlenin ve 3. maddesiyle 3402 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 10. maddenin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline dair Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarihli ve 2009/31 E., 2011/77 K. sayılı kararının eldeki davaya uygulanıp uygulanamayacağı-
Kamusal düzenle ilgili sevk ve idarenin unsuru olan kararların uygulanması için yapılan işlemlerden dolayı İdare aleyhine açılan elatmanın önlenmesi (men’i müdahale) ve zilyedliğin korunması davalarının o kararlar yürürlükten kalkmadıkça dinlenme olanağı bulunmadığı -
Tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği (MK. mad. 1007)- Devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanmasının aranmayacağı, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluk olduğu- Adam çalıştıranın (somut olayda devletin), objektif özen eksikliğinin doğurduğu zarardan sorumlu olacağı ve çalışanın seçiminde, talimat vermede ve denetlenmesindeki eksiklik yada bozukluk nedeniyle çalışanın çevre ve ilgililer için hakların kazanılması ve kullanılması açısından özel bir tehlike oluşturacağı, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devletin, aykırı kayıtlardan doğan zararları da ödemeyi taahhüt etmiş olduğu, dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemenin ve taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmanın da aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği, tapu sicil memurlarının sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteklerine ilişkin davanın hükmedilmesi istenen eski hale getirme bedeli üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşıldığından, davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
E.tma olgusu haksız eylem oldu­ğundan devam ettiği müddetçe her zaman dava konusu yapı­labileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.