8. HD. 20.06.2019 T. E: 2018/3765, K: 6291-
Dosyanın incelenmesinden, davacıların .......... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ............... Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ortaklığın giderilmesi davası açtığı anlaşıldığından, bahsi geçen davada dava dilekçesinin davalıya tebliği tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacı Toki ile davalı arasında imzalanan ve davalının gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine davacının sözleşmenin feshi istemi yönelik olup, Uyuşmazlığın niteliği itibariyle davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı, aynı yasanın 73.maddesi gözetilerek davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine-
Enerji nakil hattının davacının arazisi üzerinden ve açıktan geçirilmiş olması nedeniyle el atma gününde yürürlükte olan 743 sayılı Medeni Kanunun 653. maddesinin son fıkrasına göre idare lehine davacı taşınmazı üzerinde irtifak hakkı kurulmuş sayılacağından bu durumda kamu yararı kararı alınmamış olsa bile, irtifak kurulmuş sayılacağından idarenin o taşınmazdan müdahalesinin önlenmesi istenemeyip sadece irtifak hakkı karşılığı bedeli istenebileceği-
Davacı yararına kurulan intifa hakkı nedeniyle taşınmazdan tam yararlanma hakkı bulunmakta olup, taşınmaz maliki davalının kilit değiştirmek suretiyle TMK. mad.794 'e aykırı olarak davacının taşınmazdan faydalanma hakkına engel olduğu anlaşıldığından davacının elatmanın önlenmesi isteminin kabulü gerektiği- İntifa hakkı sahibi davacı, davalının ihtarname tebliğine rağmen taşınmazı iade etmemekle kötüniyetli olduğundan ve taşınmazda tasarrufu olduğundan ecrimisil isteminin hüküm altına alınması gerektiği-
Mahkemece bozma kararına uyulduğu, kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hakla aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluğun doğacağı, öte yandan bozma dışında kalan yönlerin ise kesinleşeceği, mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda öncelikle za-rarın ne olduğunun uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması, bu zararın giderilmesi için alınacak önlemler hususunda ayrıntılı rapor alınması ve buna göre karar verilmesi gerektiği -
Davacı ve davalı tarafından ortaklaşa kullanılan yerler hakkında MK. 984’deki bir yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı-
Uyuşmazlığın suya el atmanın önlenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararının temyizine ilişkin olduğu, uyuşmazlık suyun tutularak depolanması ve bırakılmasından kaynaklandığına göre, davalının HES işletimi ile ilgili olarak resmi kurumlarla yaptığı sözleşmeler, proje, su tutma ve bırakma konusundaki tesisleri ve işletimi ile sözleşme ve ek sözleşme hükümlerinin birlikte değerlendirilerek; aralarında üniversitelerden belirlenecek HES uzmanı da bulunan bilirkişi heyeti aracılığıyla; sözleşmeye uygun veya aykırı su tutulup tutulmadığının, tutulan su miktarının sözleşmeye ve projeye uygun olup olmadığının, su tutma ve bırakılma mevsim ve saatlerinin sulama için elverişli olup olmadığının belirlenmesi yönünden suyun tutulması ve bırakılması olgularının, zaman, yer, nitelik ve sözleşmeye uygunluk yönlerinden incelenerek tedbir istemi hakkında karar verilmesinin gerektiği-
Davalılar, dava konusu taşınmazların ihalesinin iptal edilmesinde bir kusurlarının bulunmadığını, davacı kuruma ödedikleri bedelin kendilerine iade edildikten sonra tapu kayıtlarının iptal ve tesciline karar verilebileceğini savunduklarından bu beyanın davaya karşı çıkmak olarak yorumlanamayacağı hal böyle olunca; mahkemece, harç ve yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmaması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.