Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği-
Davacının taşınmaz üzerindeki muhdesatların yıkımı isteği ile eldeki davayı açtığı, yapılan keşif sonucunda ibraz edilen bilirkişi raporu ve krokisinde taşınmaz üzerinde herhangi bir yapı bulunmadığı, davalıların davaya karşı ilk duruşmada; müdahaleye son verdiklerini belirttikleri, öte yandan dosyaya ibraz edilen davalıların müşterek imzasını havi Muhakemat Müdürlüğüne hitaben yazılmış dilekçede, keza taşınmaza müdahaleye son verdiklerini ve gereğinin yapılmasını talep ettikleri; yine davalılarca Mal Müdürlüğüne verilen dilekçe ile de çekişme konusu taşınmaza müdahalelerini önceden sona erdirdiklerini, ayrıca miras bırakanlarınca dikilen ağaçları da Hazineye bağışladıklarını bildirdikleri anlaşılmış olduğundan davalıların duruşmalardaki beyanları ve idareye verdikleri dilekçelerin gözetilmesinin gerekeceği-
Çekişme konusu taşınmazın kısmen 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İ.ları Birleştirme Kararında belirtildiği anlamda kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı saptandığına göre bu olgu benimsenmek suretiyle tapu iptal ve elatmanın önlenmesi davasının kabul edilmiş olmasının yerinde olduğu-
Mahkemece dava onusu zeytin ağaçlarının kal'i istemiyle ilgili olarak, 3573 Sayılı kanun çerçevesinde değerlendirme yapılması ondan sonra kal isteği hakkında karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesinin doğru olmadığı- Taleple bağlılık ilkesi gereği taraflarca tel örgüler bakımından bir talep olmadan tel örgünün kal'ine karar verilmesinin de doğru olmadığı-
El atmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dava, tapu iptal ve tescil,alacak ve tazminat istekleri-
Yağmur suyu dışındaki atık sular kendi kendine su olarak kabul edilemeyeceğinden bir taşınmaz malikinin bu suları taşınmazına kabul etmek zorunda olmadığı-
Davalının, davacıya ait taşınmaza elattığının, diğer bir deyişle taşınmaz üzerinde var olduğu saptanan toprak, atık malzeme ve hafriyatın davalı tarafından döküldüğünün ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının tanık deliline dayanmadığı davada, davalı dava konusu taşınmaza herhangi bir müdahalesi olduğunu kabul etmediğinden davacının iddiasını ispat edemediği gözönüne alınmaksızın davanın reddedilmesi gerekirken, mahkemece, tek taraflı olarak davacı İdare tarafından tutulan rapora dayanılarak kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Taşınmazın kullanma biçimi tüm pay­daşlar arasında vardan bir anlaşma ile belir­lenmiş veya fiili bir kullanma biçimi oluşmuş ve bu durum paydaşlar tarafından da benim­senmiş ise, fiilen gerçekleşmiş olan bu oluşu­mun korunmasının " ahde vefa" kuralının uygu­lanmasında varolması gereken iyiniyet ilke­sinin de gereği olduğu-
Tapu senedine dayanan davacının mülkiyet hakkının davalının iddia ettiği şahsi hakka üstün olduğu, harici satış senedinin tarafı olmayan davacıyı bağlamayacağı-
Davacı yeni iktisaba dayalı olarak kiracı hakkında ihtiyaç sebebiyle dava açtığından ve davalının davaya konu mesken vasıflı taşınmazda kiracı olarak oturduğu ispat edilemediğinden iktisap ve mesken ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.