Müşterek mülkiyet konusu taşınmazlarda paydaşların yararlandıkları bir kısım varsa, paydaşın paydaş aleyhine elatmanın önlenmesi da-vası açamayacağı, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın, «taksim» veya «ortaklığın satış suretiyle giderilmesi» davası açması gerekeceği–
Tapu maliki tarafından ihtarname gönderilerek taşınmazı bo-şaltması istenen zilyetin, ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren “kö-tüniyetli zilyet” durumuna geleceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandıktan sonra arsa sahibinin yükleniciye arsayı eksiksiz bir şekilde teslim etmesinin ve resmi kurumlarda işlem yapması hususunda yetki vermesinin gerektiği-
Kamu yararı nedeni ile bir kimsenin tapusunun iptal edilerek taşınmazın kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmadığı ancak davalının da tapu kaydının iptalinden dolayı tazminat talebinde bulunabileceği-
Ortak duvar üzerinde, bitişik taşınmaz maliklerinin- pencere açarak kendiliklerinden tasarrufta bulunamayacakları-
Paylı mülkiyete konu taşınmazlarda ;paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-
Kamulaştırma bedellerine ilişkin ilamların kesinleşme tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun'un 1.maddesi, kesinleşme tarihinden sonra ise Anayasanın 46.maddesinde yazılı faiz oranı tatbik edilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
Elamtanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada, taşınmazı devralan dava dışı üçüncü kişinin, HMK'nin 125/2. maddesi gereğince davayı açan (önceki malik) yerine geçtiğinin ve aktif dava ehliyeti bulunduğunun kabulü, resen bu durumun yeni devralan malike ihbar edilmesi ve davayı takip edip etmemesine göre bir karar verilmesi gerektiği-
Çekişme konusu duvar nedeniyle davacının evinde rutubet meydana geldiği anlaşılmakta ise de davacının da müşterek kadastro sınırının ötesine geçerek tecavüzlü şekilde bina inşa etmesi nedeniyle olayda tamamen kusursuz olmadığı anlaşıldığından, davalının kendi taşınmazı üzerine yaptığı duvarın salt imara aykırı bulunduğu gerekçesiyle yıkılmasının istenemeyeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat istekleri-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.