Davacının ölen eşinin (kocası) babasının ismini değiştirilmesi, babalık davası niteliğinde olup; talep yönünden görevli mahkemenin Aile mahkemesi, annesinin adının değiştirilmesinin nüfus sicilinde ana isminin düzeltilmesi niteliğinde olup; bu talep yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece, babalık davası yönünden dosyanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilmesi; babalık davasında, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davanın bekletici sorun yapılması, ana adının değiştirilmesi davası bakımından ise gösterdikleri takdirde tarafların delillerinin toplanması, birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re'sen dikkate alınması gerekeceği, mahkemenin; duruşma gününü, kararını, bozma ilamını ve direnme kararını taraflara kendiliğinden tebliğ etmesinin ve taraf teşkilini sağlamasının usulün amir hükmü gereği olduğu-
Nüfus kaydının düzeltilmesi davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan hakimin, dosyada mevcut kanıtlarla ve bilgilerle yetinmeyip kendiliğinden yapacağı araştırma ile elde edeceği bulguları da dikkate alarak hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde doğru sicil oluşturması gerektiği-
Bir kadının 2 aylık süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermesinin, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemesinin gerektiği-
Herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğu, mahkemece DNA testi yaptırılması gerektiği- Nüfus kayıtlarında düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya  yer bırakmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu- Soybağına ilişkin davanın aile mahkemelerinde, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği- Soybağı kurulmasına yönelik davanın  "aile mahkemesi" sıfatıyla görüldüğünün yazılmamış olması, esasa ilişkin verilen kararı etkileyip etkiler mi?
Nüfus kayıtlarında düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, somut olayda mahkemece taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesinin, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturacağı, bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği, bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılması ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması gerekeceği-
Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkin davalar kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumunda olduğu-
“Kayıt düzeltilmesi” davalarında husumet–
Bir kadının 8 yaşında iken çocuğunun olması tıbben mümkün olmadığı halde, çocuğun doğum tarihinin düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmiş olup, hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemeye ve hayatın doğal akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.