Davacılar, tapu malikinin kendi mirasbırakanları olduğunu usulünce kanıtlayamadıklaırndan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz sayısı dikkate alındığında, davanın dava tarihi olan 05/05/2010 günü itibariyle 7.230.00 TL olan sulh hukuk mahkemelerinin görev sınırı içerisinde kaldığını kabul etmek hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceğinden dava dilekçesinin görev noktasından reddi gerekeceği-
Tapudaki kayıt düzeltimleri için öncelikle ilgili tapu müdürlüklerine başvuru yapılması gerekecek olup, Tapu Sicili Tüzüğü gereğince öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açılması halinde davanın usulden reddine karar verileceği-
Çekişme konusu taşınmazı mevcut duruma göre satın aldığını ve davalılar tarafından hataya düşürüldüğünü iddia eden davacının, kişisel hak doğuran bu iddiasını ancak akidine karşı ileri sürebileceği, davalının mülkiyet hakkı karşısında da böyle bir kişisel hakka değer verilemeyeceği, davacının, akidinden ancak hataya düşürüldüğü için zararının tazminini isteyebileceği, davacının böyle bir talebi de olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava reddedilmiş olduğuna göre duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının isabetli olmadığı-
Tapu İdaresine başvurulması gerektiği, böyle bir başvuru yapılmadan açılan davanın dinlenemiyeceği gerekçesiyle bozualn karar üzerine; mahkemece bozmaya uyulduğu halde, bozmadan sonra davacı tarafın Tapu Müdürlüğünden aldığı soyut ret kararına dayanılarak dava kabul edilmesinin de isabetsiz olduğu-
Tapu kaydında kimlik bilgisi düzeltilmesi istenen kişinin nüfus kaydının bulunamadığı, nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda, tapu kayıt maliki ile kimlik bilgisi düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olduğu yönünde tam bir kanaat oluştuğu taktirde "Çoğun içerisinde az da vardır." kuralı gereğince dava tespit davası olarak değerlendirilerek aynı şahıs olduklarının tespitine karar verilmesi gerektiği-
Tapu kaydında düzeltim davasına konu taşınmazın malikinin tespiti için, davacının nüfus aile kayıt tablosunun veya mirasçılık belgesinin temin edilerek ve mirasçıların tamamının çağrılarak, taşınmazın babalarına mı yoksa davacıya mı ait olduğu konusunda bilgilerine başvurulacağı, bir sonuca gidilemediği takdirde taşınmaz başında keşif yapılarak kim ya da kimlerin kullanımında olduğunun belirlenmesi gerekeceği-
Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin davada; taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan kişilerin de duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hak ve iddialarının bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulacağı, deliller toplandıktan sonra karar verilmesi gerekeceği-
Alacak için düzenlenen bono veya çek gibi kıymetli evraka sonraki tarihlerin atıldığı uygulamada sıklıkla görüldüğünden, davacı alacaklının, "borcun doğumunun takip dayanağı çek tanzim tarihinden önce ya da cari hesap sözleşmesinden önce gerçekleştiğini" ileri sürmesi halinde, mahkemece alacaklıya bu konuda kanıt sunma olanağı verilmesi, gerekirse davacı alacaklı ile borçlu isticvap edilerek senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişkinin sorulması, gerektiğinde davacı ile borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.