Yıllık izin ücretinin tabi olduğu zamanaşımı süresinin beş yıl olduğu- Kısmi olarak açılan davada, ıslah tarihi itibariyle, fesih tarihinin üzerinden beş yıldan fazla bir sürenin geçtiği, yıllık izin ücretinin tabi olduğu beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu görüldüğünden, ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı savunmasına değer verilmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
22. HD. 04.10.2018 T. E: 2017/14745, K: 21084-
Fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, saha primi alacaklarının ödetilmesine-
Kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ücret, yol ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Mahkemece “davacının bilirkişi raporunda hesaplanan alacakları talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek” şeklindeki gerekçeyle kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı; tarafları tatmin etmeyen bir hüülm olduğu-
İlamlı icra takibinde faiz ve diğer alacakların fazla istendiği yönündeki başvuru İİK'nun 41. maddesi yollamasıyla İİK'nun 16/2. maddesinde yer alan bir hakkın yerine getirilmemesi nedeniyle ilama aykırı işlem yapıldığı iddiası olduğundan süresiz şikayete tabi olup, her zaman ileri sürülebileceği-
22. HD. 12.03.2019 T. E: 2016/6804, K: 5747-
Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel ücreti alacaklarına yönelik talepler bakımından, alacak iddiasının tanık anlatımlarına dayanması sebebiyle, kabul ihtimalinde hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak takdir edilecek uygun oranda indirim yapılması gerekliliği söz konusu olduğundan ve hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, söz konusu alacakların belirsiz olduğu - Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları bakımından ise, davacı, çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri, hak kazandığı izin süresini, çalışma süresi boyunca varsa kullanmadığı veya karşılığı ödenmeyen izin sürelerini belirleyebilecek durumda olduğundan, dava konusu kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri nazara alınarak, hukuki yarar yokluğundan anılan alacaklara yönelik taleplerin usulden reddine karar verilmesi gerektiği - davacının ayın iki haftasında fazla çalışma yapmadığı, geri kalan iki haftasında ise haftalık oniki saat fazla çalışma yaptığı esas alınarak hesaplama yapılacağı belirtilmiş olmasına rağmen, hesaplama tablosunda, söz konusu açıklamayla çelişkili olacak şekilde ayın tüm haftaları bakımından fazla çalışma ücretinin hesaplanmış olmasının bozmayı gerektirdiği -
22. HD. 14.02.2019 T. E: 1144, K: 3461-
Fazla mesai ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, davalı işveren tarafından ibraz edilen ibraname ile, davacının 10.03.2008- 30.06.2009 tarihleri arasında çalışmış olduğu döneme ilişkin olarak dava konusu hafta tatili ve fazla çalışma ücretlerini aldığının belirtildiği ve işverenin diğer bir kısım işçilik alacakları ile birlikte bu alacaklar yönünden ibra edildiği; davacı taraf ibraname alınırken iradesinin fesada uğratıldığını iddia etmediği gibi, ibranamedeki imzaya itiraz da etmediği; ayrıca bu ibranamenin davalı savunması ile çelişmediği; bu itibarla, dosya kapsamındaki ibranamenin geçerli olduğu; mahkemece geçerli olduğu anlaşılan ibraname değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre hafta tatili ve fazla çalışma alacakları konusunda karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.