İş kazası gerekçesiyle nikahsız eş tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasında, öncelikle olayın iş kazası sayılması ve SSK`nın hasım gösterilmesi için davacıya önel verilmesinin gerekeceği, nikahsız eşin evlenme şansına ilişkin oranın nasıl belirlendiğinin bilirkişi raporunda açıklanmasının gerekli olduğu-
İş kazasından kaynaklanan tazminat davasında davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, buradaki dava arkadaşlığı ihtiyari dava arkadaşlığı olup davacı yanın isterse sorumluların tamamı yerine bir kısmına davasını yöneltebileceği- 1086 sayılı HUMK'da ve 6100 sayılı HMK'da dahili dava diye adlandırılan bir müessesenin bulunmadığı- Aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davalılar aleyhine olarak açılmış derdest bir davada yargılama konusu olayla ilgisi bulunan diğer sorumlular da davaya dahil edilmek istenirse, öncelikli davaya dahil edilmek istenen bu sorumlulara husumetin usulünce yöneltilmesi, yani, bu kişiler hakkında usulünce bir dava açılmasının beklenmesi ve her iki davanın birleştirerek bir arada karar verilmesi gerektiği, dahili dava dilekçesinin birleştirme istemini de içeren yeni bir dava niteliğinde olduğunun da düşünülebileceği, ancak bu durumda dava açılırken ödenmesi gereken başvurma ve peşin harcının yatırılması gerektiği-
Davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Borçlunun eşi ile oğlunun işlemde bulunduğu dördüncü kişilerin borçlu ve diğer davalılarla aynı yerde oturuyor olmaları halinde alacaklının borçluya ait işyerinde kaza geçirdiğini ve borçlunun durumunu bilebilecek durumda olmaları nedeniyle İİK. 280 uyarınca davaya konu tüm tasarrufların iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekili, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na karşı, davalının sorumluluğunda bulunan yolun trafiğin güvenli işlemesi için uygun halde bulundurulmadığı gerekçesiyle tazmin talebinde bulunmuş olup; davalıya atfedilen kusurun hizmet kusuru teşkil eden eyleme dayandığı görüldüğünden, mahkemece, davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İş Mahkemesi Hakiminin Borçlar Kanunu temel ilkeleri göz önünde tutularak ceza mahkemesinin kusur raporu oranlarıyla bağlı olmadığı-
Geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleşmiş olması ve taşınmaz üzerinde banka ipoteklerinin bulunması da göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasal şartların bulunduğu, ancak mahkemenin kararında davalının hangi taşınmaz ve araçlarına tedbir uygulanacağı belirtilmeden tüm taşınmaz ve araçlar üzerine ihtiyati haciz niteliğinde tedbir uygulanmasının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla ve Dairemizce istinaf aşamasında UYAP ortamından çıkarılan kayıtlardan davalı vekilinin dilekçesinde belirttiği davalı şirkete ait olduğu tespit edilen 5 adet araç üzerine tedbir kararı verilmesinin "tedbirde ölçülülük" ilkesine de uygun düşeceği-
Rücuan tazminat istemi-
Sigortalıların askerlik sürelerini borçlanabilmeleri için, sosyal sigortalar yasasına tabi bir işte çalışır durumda olmaları gerekeceğinden bu niteliğe uymayanların ölümleri durumunda hak sahipleri askerlik borçlanmasından yararlanamazlar; ancak sigortalının sigortalı bir işte çalışırken ölmesi durumunda hak sahiplerinin yararlanabileceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.