Trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararların, TBK hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplandığı, kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemelerin, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilip, zarar veya tazminattan indirilemeyeceği, hesaplanan tazminatın; miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılıp, azaltılamayacağı- Somut olay değerlendirildiğinde; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 s. TBK'nın 55. maddesinin emredici hükmünün kamu düzenine ilişkin olduğu, gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanması gerektiği, kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği dikkate alındığında eldeki davada bozma kararına uyulmakla davalılar yararına usuli kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olacak istisnai bir durumun bulunduğu-
İş kazası nedeniyle davacıda oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranı gördüğü tedaviler sonrası aradan geçen zaman içerisinde değişmemiş ise de 19.02.2009 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı kararı ile % 100 olarak belirlenmiş ve kontrol muayenesine gerek olmadığına karar verilmesi ile davacının zararı bu tarihte belli olduğundan meslekte kazanma gücü kayıp oranı iş kazasından dolayı talep edilecek tazminatın sınırlarının belirlenmesi için gerekli olduğundan zararın öğrenildiği tarih dikkate alındığında açılan davanın zamanaşımına uğradığından söz etmenin mümkün olmadığı- Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında zararın öğrenilmesinin onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamında olduğu, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hâl ve şartların öğrenilmesinin, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterli olduğu, davacıda oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranının zaman içinde değişmediği, gelişen ve değişen bir durum bulunmadığı, bu nedenle davacının zararı kaza tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği, Özel Daire bozma kararının yerinde olduğu, bu nedenle direnme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüş ise de Kurul çoğunluğu tarafından bu görüş benimsenmediği-
Ticari olarak birleşen iki bankanın kurdukları, çalışanlarının sosyal güvenliklerini yerine getiren vakıfların da birleşmelerinin kaçınılmaz olacağı, bu vakıfların birleşmelerine ilişkin olarak genel kurallarının aldıkları kararların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onayının sağlanması ve bu kararların vakıf senedinde değişiklik şeklinde noterde resmi düzenleme haline getirilmesi gerekeceği–
Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılamanın bekletilebileceği(HMK. mad. 165)- Bolu İş Mahkemesinin 28.01.2014 tarih, ..Karar sayılı dosyası incelendiğinde, iş bu dosyanın davalısı ... tarafından meydana gelen kazanın iş kazası olmadığının tespitine yönelik dava açıldığı, mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumuna yönelik olarak açılan davanın reddine karar verildiği, verilen hükmün dairemizin 09.04.2015 tarih, 2014/6655 Esas, 2015/6897 Karar sayılı ilamıyla “iş kazası olmadığının tespiti davasının, işverenin de hak alanını ihlal ettiği, bu nedenle mahkemenin red gerekçesinin hatalı olduğu, diğer yandan sigortalının da davaya dahil edilerek göstereceği delillerin toplanması gerektiği” gerekçesiyle bozulduğu; bu haliyle iş kazası olmadığının tespitine yönelik bahse konu dava dosyasının sonucunun eldeki davayı etkileyeceği açık olduğundan belirtilen dosyanın bekletici mesele sayılması gerektiği- 
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemi-
Bedensel zarara dayalı tazminat isyemine-
4. HD. 24.04.2023 T. E: 2021/26744, K: 5517
11. HD. 15.05.2012 T. E: 2011/1918, K: 7798-
Yargılama sırasında hükme esas alınan kusur raporuna göre davacının desteği ... tam kusuru sonucu meydana gelen 31/12/2011 tarihli trafik kazası sonucu destek vefat ettiği- Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Kanun ve ... Yönetmeliğine göre davalı ..., işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalının sorumlu olacağına karar vermek gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.