Vasiyeti tenfiz memurlarının hukukî statüsü hakkında kanunda ayrıntılı bir düzenleme bulunmadığından, tenfiz memurlarının işlemle-rinin sulh hukuk hâkiminin kontrolüne tâbi olduğunun -uygulamada- kabul edilmekte olduğu -
Hâkimin hukukî sorumluluğuna dayalı tazminat davası açan davacı dava dilekçesinde sürekli adresini bildirmiş ve mahkemece tensip zaptı, duruşma gün ve saatini bildirir ön tensip tutanağı dilekçesinde belirttiği bu adrese tebliğ edilmiş, davacı ön inceleme duruşmasına katılarak beyanda bulunmuş olup davacıya yatırdığı eksik harcı tamamlamak üzere süre verilerek tahkikat aşamasına geçildiği tutanağa bağlanarak duruşmanın bir başka tarihe bırakıldığı- Tebliği çıkaran mercinin tebligat zarfı üzerine yazdığı adresin tebliğe çıkarma tarihinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi olması yeterli olup, tebliğin yapıldığı tarihte tebligat yapılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olmamasının tebliğin usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı- Kendisine gönderilen duruşma gün ve saatini belirten tebligat usulüne uygun ve geçerli olmasına karşın duruşmaya katılmayan ve davalının da davayı takip etmek istememesi üzerine dosyanın işlemden kaldırılması, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde davanın yenilenmemesi sebebiyle de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
Vasiyeti tenfiz memurunun (yerine getirme görevlisinin) atanma-mış ya da atanan kişinin görevi kabul etmemiş veya görevi yerine getiremeyecek duruma düşmüş olması halinde, mirasçıların oybirliği ile vasiyeti tenfiz memuru seçebilecekleri -
Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekeceği, bu sebeple, dava konusu olan vasiyetnamenin bir iptal davasına konu olup olmadığının araştırılması gerekeceği, dava konusu olan vasiyetname, bir iptal davasına konu olmuş ise, bu davanın bekletici mesele yapılması gerekeceği, vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
Vasiyetnamenin tenfizi davalarının (tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini de kapsadığından) nisbi harca tabi olduğu-
Vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazın davacılar adına tescili istemi-
Vasiyet lehdarı miras bırakandan önce vefat ettiğinden ona düşen payın mirasçısı olan hazine adına tesciline karar verilmesi gerekeceği-
Veraset belgesi ibraz edilerek, tapuda tescil yaptırılabileceği, «miras hissesinin tescili için» ayrıca dava açılamayacağı-
Bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamanın taraflara, bu olguları hukuken nitelendirmek ve uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlayıp uygulamanın hakime ait olduğu- Vasiyet alacaklısının vasiyeti reddetmesi halinde, miras bırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça bu redden vasiyet yükümlüsünün yararlanacağı- Yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebileceği- Mirasın reddinin mirasçılar tarafından Sulh Mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılabileceği-
Belirli mal vasiyetlerinin yerine getirilmesi davaları nisbi harca tabi olup, harç noksanı ikmal ettirilmeden davaya devamla hüküm tesis edilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.