Davacının, dava dilekçesinde, aleyhine dava açtığı kişinin adı, soyadı veya unvanı ile tebliğe yarar adresini bildirmemesi üzerine, mahkemece HMK'nın 119. maddesi uyarınca meşruhatlı ihtar tebliği edilmesi ve ihtara rağmen de davalıya yönelik açıklamada bulunmaması nedeniyle anılan yasal düzenleme uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken bu hususta karar verilmemesinin doğru görülmediği; bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Daha önce HUMK'nın 187/4. maddesinde bir ilk itiraz olarak nitelenen "derdestlik" hususun HMK. mad. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirildiği- Davanın tarafları, konusu, dava sebebi aynı değilse derdestliğin söz konusu olmadığı- Bunun yanında, anılan dosyada davacı olan tüketicinin davalılar müflis şirket ve diğer ortağı yönünden davayı takipsiz bırakması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalı yönünden ise davanın kabulüne dair karar verildiği anlaşılmakla, derdestlik söz konusu olmadığından, mahkemece davanın esasına girilmesi gerektiği-
Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamayacağı ve taşınmazın aynına ilişkin davanın nispi karar ve ilam harcına tabi olduğu- Davalı tarafça, eksik işler bedeli alacağı ile zamanında ve sözleşmeye uygun olarak teslim edilmemesi nedeniyle gecikme tazminatı alacağının bulunduğu savunulduğu, mahsup itirazı niteliğinde olan bu savunma üzerinde mahkemece re'sen durulması, taraflar arasındaki sözleşmede gecikme tazminatı kararlaştırılmamış ise de, BK'nın 106. madde hükmünden kaynaklanan ve sözleşme ilişkisi nedeniyle doğan gecikme tazminatı alacağının koşulları oluşmuş ise miktarı ile; koşulları oluşmuşsa eksik ve ayıplı işler bedeli alacağının hükme en yakın tarihteki piyasa rayiçlerine göre miktarı hesaplattırılıp, her iki alacağı toplamının faizsiz olarak davalı yükleniciye mahkeme veznesine 818 sayılı BK'nın 81. (6098 sayılı TBK'nın 97.) maddesi uyarınca depo ettirilmesi, depo edilen paranın karar kesinleştiğinde arsa sahibine ödenmesi koşulu ile (sözleşme hükümleri de dikkate alınarak) tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiği-
İİK.nun 169/a-1.maddesi ve aynı Kanunun 18/3.maddesi gereğince icra mahkemesi hakiminin yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı vereceği, icra mahkemesi duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırıp,gelmeseler bile gereken kararı vereceği, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı ile takibe konu senedin kambiyo vasfına yönelik şikayeti yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Alacaklı vekilinin HMK. 20'de öngörülen iki haftalık yasal süreden sonra icra müdürlüğüne başvurarak dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini istediği anlaşıldığından, mahkemece, re'sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanunu'nun 605/1. maddesine dayalı, hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada; sulh hakiminin görevinin, reddin süresinde olup olmadığını ve reddedenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını tespitten ibaret olduğu, süre şartı ve mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde hakimin yapacağı ret beyanını özel kütüğüne tescil etmek gerekeceği-
Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya yapılan ödemenin; kat maliklerinden rücuen tahsili istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.