Malvarlığının veya işletmenin devralınması TBK'nun 202. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre ticari işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte devredilmesi gerektiği, TTK'nun 11/3. maddesine göre ise ticari işletmelerin devrine ilişkin sözleşmelerin yazılı olarak yapılması ve ayrıca ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerektiği, somut olayda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılmış bir işletme devrinden söz edilemeyeceği ve asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararının mahkememizce yerinde olmadığı değerlendirilmiş olmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın görev nedeniyle usulden reddine, dosya görevsizlik ile asliye hukuk mahkemesinden geldiği için görev hususunun tayini hususunda dosyanın resen bölge istinaf mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesine karar verildiği-
Tebligatın yapılamamış olması halinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu çerçevesinde işlem yapılması gerekirken yapılan ihtaratın gereğinin yerine getirilmediğinden bahisle HMK'nın 119/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Borçlu aleyhine yapılan takipte (açılan davada) gönderilen tebliğ evrakının ‘aynı adreste (çatı altında) birlikte oturan’ kızı, oğlu, eşi …… tebliğ edilmiş olması halinde, bu kişilerin borçlu ile aynı konutta oturup oturmadığı araştırılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Müracaata bırakılan dosyanın, üç ay içinde yenilenmemesi halinde, «davanın açılmamış sayılmasına» karar verilmesi gerekeceği–
Mahkemece öncelikle davacıya 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi gereğince hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında talebi açıklattırılarak, davacının talebinin icra dosyasındaki tüm bedelden sorumlu olmadığının tespitine yönelik olması halinde, öncelikle dava değeri üzerinden davacının yatırması gereken başvuru harcı ile peşin harcın hesaplanıp belirlenen miktarın mahkeme veznesine yatırması için gerekli süre verilerek, harç eksiği ikmal edildikten sonra yargılamaya devam edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borçlu geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olsa dahi, dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin itiraza uğramaması, itiraz edilmiş ise vasiyetnamenin iptali davasının reddine karar verilmiş olması, başka bir deyişle vasiyetnamenin kesinleşmiş olması gerekeceğinden, bu amaçla vasiyetnameden bütün mirasçıların haberdar edilmesi ve hak düşürücü sürelerin başlaması için vasiyetnamenin açılıp okunması dosyasının kesinleşmiş olması gerekeceği, aksi takdirde tenfiz davası açılamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.