Tarafların yargılama sırasında ve hükmün temyizine ilişkin dilekçesinde dayanıp bildirmediği bir husus ve delili, karar düzeltme aşamasında ileri sürerek, hükmün bu nedenle bozulmasını istemesine olanak bulunmadığı; böyle bir durumda HUMK.nun 440. maddesinde tahdidi olarak sayılan karar düzeltme nedenlerinden herhangi birinin varlığının kabul edilemeyeceği ve dolayısıyla bu gerekçeye dayalı bir bozma kararı verilemeyeceği-
Borçlu tarafından, dosya borcunun, asıl alacak ve fer'ileri ile birlikte tamamı icra dairesine depo edilmiş olması ve verilen tehiri icra kararı üzerine de takip durması ile mahkemece, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
İİK.'nin 50. maddesi göndermesi ile icra takipleri hakkında da uygulanması gereken, HMK.'nin 20. maddesi gereğince; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi ve taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurmaması sonucu, kararın kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak 'dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini' talep etmesi gerekeceği- Aksi takdirde, bu mahkemece 'davanın açılmamış sayılmasına' karar verileceği- Aynı kuralın, takip hukukunda da geçerli olduğu-
İpotekli takipte teminat altına alınmış teminat mektubu bedellerinin ve çek garanti tutarlarının karşılığının alacaklı Banka adına açılacak faizsiz bir hesaba depo edilmesi talep edilebileceği-
Hizmet alım ihalesi sebebiyle verilen teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti ve iadesi istemlerine-
Alacak davası-
Yasal önalım hakkının kullanılması için öngörülen üç aylık hak düşürücü süre, satışın, alıcı veya satıcı tarafından önalım hakkı sahibine noter aracılığıyla bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar ve önalım hakkı sahibinin satışı kesin olarak başka bir şekilde öğrenmiş olması sürenin işlemesine yol açmaz, bu haktan feragatin de geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlı olup bu şekilde bildirim yapılmayan hak sahibinin iki yıl içinde açtığı dava süresinde olduğu ve davacının dava yoluyla yasal önalım hakkını kullandığı-
İhtiyati haciz kararının infaz edildiği icra dosyası getirtilerek itirazın süresinde olup olmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Akdi ilişkinin teminatı olarak verilen teminat mektupları, teminat altına aldıkları alacağın varlığının saptanması ve talep edilmesine rağmen ödenmemesi halinde kendisine müracaat edilecek unsurlar olup; davalının nakde tahvil ettiği teminat mektubu bedeli kadar davacıdan alacaklı olduğu, bir başka deyişle mal teslim ettiğini kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Konkordato istemine lişkin davada, davacının ön projenin gerçekleşmesi için öngördüğü kaynakların; alacakların tahsili, faaliyet kârı ve taşınmaz satışı olarak belirlendiği, ticari alacakların tahsili ile taşınmaz satışının belirli ve gerçek birer kaynak oldukları belirgin olmakla birlikte geçici mühlet içerisinde gerçekleşen aylık faaliyet kârı miktarı, arz talep dengesi, ön projede öngörülen kur, maliyet ve diğer ekonomik değerlerin kesinlik içermeyip değişkenlik göstermesi dikkate alındığında faaliyet kârının gerçekleşme ihtimali bulunmadığına dair mahkeme gerekçesinde yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu, projenin uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, geçici komiser raporundaki konkordato projesinin gerçekleşme ihtimalinin bulunduğu yönündeki değerlendirmenin dosya kapsamı ile uyumsuz olduğu kanaatine varılmakla ve İİK.'nun 292. maddesinde sayılı şartların gerçekleştiği anlaşıldığından davacının istinaf istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.