Davanın açıldığı tarihte mezkûr kararın tebliğe verilip kesinleştirilmemesi sebebiyle derdest sayılacağı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davanın açılmamış sayılması kararının temyizi kabil nitelikte olduğu; ancak, derdestlik yönünden kararın temyiz edilmeyerek veya temyiz aşamasından geçerek kesinleşmesini aramaya gerek olmadığı; davanın taraflarca takip edilmemesi sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 ay içinde dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına ilişkin oluşan tüm yasal hüküm ve sonuçların başkaca bir işleme bağlı olmadan doğrudan doğruya yürürlük kazanacağı; derdestlik durumunun, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 aylık süre ile sınırlı olması gerektiği; bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu; bu hükümlerin davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların salt doğumu ile kendiliğinden ortadan kalkacağı-
İİK'nın ilgili hükümleri uyarınca yapılması gereken itiraz incelemesinde, "ihtiyati haciz istemi asıl alacağın tahsili konulu davanın açıldığı mahkemeden talep edildiği ve bu mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğine göre, itiraz incelemesi için de aynı mahkemenin yetkili olduğu bu durumda mahkemece itiraz incelemesi yapılması konusunda yetkili  olunduğu" gerekçesiyle "bu yöndeki itirazın reddine" karar verilip, itirazın genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerektiği-  TTK'nın 1357/1 maddesine göre, asıl alacak ile ilgili dava Türk mahkemelerinde açılmış olduğundan ihtiyati hacze itiraz incelemesi için Türk mahkemelerinin yetkili olduğu-
Alacaklı bankanın nakdi kredi alacağının tahsiline ilişkin olarak usulüne uygun olarak başlattığı ipotekli takipte, gayrinakdi kredi bedellerinin depo edilmesinin de istenebileceği- Borçlu kendisine gönderilen hesap kat ihtarnamesine süresi içinde itiraz etmek ve borcu olmadığını bildirmekle icra hukuk mahkemesine şikayette bulunma hakkını kazanmış olduğundan, borçlunun şikayeti üzerine mahkemece icra dosyasında bulunan ipotek akit tabloları, hesap kat ihtarnamesi, hesap özeti, kredi sözleşmeleri, borçlunun hesap kat ihtarnamesine itirazı birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile İİK 68/b kapsamında alacağın ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi gerekirken taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınmadan yapılan eksik bilirkişi incelemesi ile sonuca gidilmesi ve gayrinakdi krediler için istenen depo talebinin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı banka tarafından şikayetçi ipotekli taşınmaz malikleri ve dava dışı asıl borçlu şirket hakkında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi krediler, Business kredi kartı riskinden kaynaklanan alacak ve açık olan teminat mektuplarından dolayı sorumlu olunan tutarın tahsili amacıyla limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, asıl borçlu ile birlikte şikayetçi ipotekli taşınmaz maliklerine gönderilen ve taraflarca itiraz edilmeyen ........ Noterliği'nin hesap kat ihtarnamesinin ilk sayfasında ödenmeyen nakdi kredi taksitlerinin ve faizlerinin, ikinci sayfasında ise Business Kart alacağı ile teminat mektuplarına ilişkin gayri nakit kredi alacağı kalemlerinin yer aldığı görülmekte olup bu durumda ipoteğin teminat altına aldığı bu alacak kalemleri yönünden şikayetçi borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılmasında bir engelin olmadığı- Genel kredi sözleşmesinin borçlusunun ............... Tavukçuluk Gıda ve Yem San. Tic. A.Ş. olduğu, şikayetçilerin ipotekli taşınmazların maliki oldukları, borçlu şirket ile alacaklı banka arasındaki genel kredi sözleşmesi, teminat mektuplarına ilişkin gayri nakit kredi ve kredi kartı borcunun kaynağı hakkında ticari iş karinesinin olduğu, bunun aksinin ispat edilemediği, bu nedenle tüketici kredisinden de söz edilemeyeceğinden icra emri çıkartılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı-
İtirazın iptali davası-
Alacaklının talebi ihtiyati, haciz için yatırılan teminatın iadesini talep edebilmek için takibin kesinleştiğine dair derkenar verilmesine ilişkin olduğu, söz konusu "kesinleştirme şerhi verilmesi" talebinin değerlendirilmesinin harca tabi olmadığı, mahkemece "takibin kesinleşip kesinleşmediğine dair değerlendirme yaparak ", alacaklının talebi hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında düzenlenen tasfiye protokolüne göre belirlenen borç miktarı intifa süresinin karşılıksız kalan kısmına yönelik olduğundan bu protokolün düzenlenmesinin akdi ilişkinin tümünün tasfiyesine yol açmayacağı-
Müteselsil sorumlulukta dahil olmak üzere birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde red sebebi aynı olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmolunacağı-
(asıl dava) haksız nakde çevrilen teminat mektubunun iadesi ve (birleşen dava) tazminat davalarının-
İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce, borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerektiği- Takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.