Alacaklı bankanın para alacağının yanında teminat alacakları için de ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği, teminat alacağı niteliğindeki mer'i teminat mektubu tutarı ile çek hesabının kapatılması sebebiyle bankaya iade edilmeyen beher çek yaprağı için bankanın hamile ödemekle yükümlü olduğu asgari tutarlar toplamına dair ihtiyati haciz talebinde bulunda bulunan alacaklı bankanın talebinin reddedilmesinin hatalı olacağı-
Teminat mektuplarının depo edilmesine ilişkin istem reddedilmiş ise de; davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesinin 35. maddesi gereğince, teminat mektupları bedellerinin bankaya depo edilmesinin her zaman istenebilmesinin mümkün olduğu-
Şikayete konu edilen ihtiyati haciz kararının, İİK'nun 281/2. maddesine göre verilmiş olup, gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu- İcra mahkemesince, ihtiyati haciz hakkında bir takibin bulunmadığı, ihtiyati haczin ihtiyati tedbir niteliğinde olduğu değerlendirilerek ihtiyati tedbirin infazına ilişkin şikayetlerin de kararı veren ....... Asliye Hukuk Mahkemesince incelenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan kâr kaybı ve sözleşme kapsamında yapılan masrafların tahsili istemi-
Kefillerin sadece TL limitli sözleşmelere değil, DM limitli kredi sözleşmelerine de miktarları açıkça belirterek müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefalet koyduğu, teminat mektubunun bedelleri de bu kefalet limiti içinde kaldığından asıl borçlu şirket gibi borçtan sorumlu olacağı-
3. HD. 24.10.2018 T. E: 2016/22761, K: 10477-
Mahkemece, kayıt kabul talep edenin, çek yaprağı başına Yasa gereği yaptığı ödemeleri bir teminattan karşılanacağı veya Yasa gereği yapılacak ödemelerin çek hesap sahibinden talep edilmeyeceği yönünde taraflar arasında yapılmış bir sözleşme olup olmadığı hususları araştırılarak, sonuca ulaşılması gerektiği, bu durumda, mahkemece, taraflar arasındaki hükümleri incelenerek, bankanın çek yaprağı başına sorumluluğu ile ilgili müşterisine rücu edemeyeceğine ya da bir teminattan karşılanacağına ilişkin bir hüküm bulunması halinde talebin şimdiki gibi reddine, aksi halde, İİK'nın 197/1. maddesi gereğince şarta bağlı olarak kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davacının yevmiye defterinin ve davalının envanter defterinin kapanış tasdikinin bulunmaması, ayrıca taraf defterlerindeki kayıtların da birbiriyle çelişkili olması halinde TTK.'nun 82 vd. (yeni TTK.'nun 222.) maddeleri uyarınca taraf defterlerinin "delil" niteliğini taşımayacağı-
Bir ilamın nakzının icra muamelelerini olduğu yerde durduracağı-
Davacının, iflas tarihi olan 04.03.2009 tarihi itibari ile davalıya kullandırdığı krediler ve teminat mektuplarından dolayı 33.311.016,47 TL alacağının bulunduğu, iflas idaresince, alacaklı bankanın kayıt başvurusu yapılırken eklenen belgelerinden alacak miktarının hesaplanamadığı, iflas dosyasındaki tapu kayıtlarından davacıya ait 23.06.2004 tarih ve 519 yevmiye numaralı 13.000.000 USD tutarlı ipotek nedeniyle İİK'nun 231. maddesi uyarınca iflas tarihi itibari ile döviz kuru üzerinden 22.399.000,00 TL hesaplanarak rüçhanlı alacak kaydının kabul edildiği, taleple bağlılık ilkesi uyarınca rüçhanlı alacak olarak kabul edilen 22.399.000 ,00 TL mahsup edildiğinde davacının 10.179.016,93 TL daha alacağının bulunduğu ve bu miktar üzerinden iflas masasına adi alacak olarak kayıt edilmesi gerektiğine yönelik mahkeme kararının isabetli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.